Yalnızlık eğer, kalabalıklardan, dış dünyanın kuru gürültüsünden, kesretten, insanı gaflete düçar edenlerden uzak durmak olarak algılanıyorsa, bu, şüphesiz, ruhu besleyen bir yalnızlıktır. İnsan kalabalıklardan kendini kaybedince ruhun bereketli alanına girer. Orası, insanlığımızı besleyen en değerli destekleri yaşadığımız yerdir. Zihnimiz orada, Bir olana odaklanır. İçimize döner, kalbimize bükülürüz. Bu, şüphesiz, insani kalitelerimizi artıran en etkili ve işlevsel süreçtir. Bu, bir bakıma ilahi merkeze dönmenin, odaklaşmanın, çokluktan arınmanın yaşandığı yerdir.
Sadık Yalsızuçanlar / cins dergi
Behey baba nasıl olur,
Hali yârdan ayrılanın?
Varır bir engine düşer,
Yolu yârdan ayrılanın.
Karanfilim tutmaz imiş,
Gül dikensiz bitmez imiş,
İşe güce gitmez imiş,
Eli yârdan ayrılanın.
Şahinler göğe çekilir,
Turnalar yere dökülür,
On beş yaşında bükülür,
Beli yârdan ayrılanın.