--- Yalnızım, evet, herkes yalnızdır, yalnızız.---
TÜRK EDEBİYATI İÇERİSİNDE EN BEĞENDİĞİM İLK 10 ESER İÇİNDESİN
Neden mi? Başlayalım o halde.
Peyami Safa'yı herkes sevmez. Bunu hala anlayabilmiş değilim. O kadar dergi alıyorum yahu dedim ben neden hiç kapakta bir 'Peyami Safa' göremedim bugüne kadar? Nedir bu ön yargı?
Hep aynı yüzler dönüp dolaşıp karşımıza çıkarken neden bu muhteşem yazar,
Öncelikle çok sert bir eser ve inceleme de buna paralel olacak. Belki ilk defa spoi bile girmiş olabilirim.
Sevgili hocam her zaman eserleri değerlendirirken dönem şartları ve yazarın gerek mental gerek çevresel şartlarını göz önüne alarak, bilerek yorumlayın derdi. Bu yüzden yaşadıklarını göz önüne alınca düşüncelerinin arkasındaki savı
NOT :Bu kitabı okurken kendinizi Müge Anlı'nın programını izliyor gibi bulabilirsiniz.
NOT : Ön yargılı insanlara tavsiye edilmez.
NOT : '' Hayat '' karakteri canınızı sıkacaktır ancak sabredin azıcık :)
İnanılmaz bir kitaptı. Gerçek hayatlardan bahsediliyor ve bahsedilen konularda ne hayatlar varmış be diyebiliyorsunuz bir kez
Yıkıcılık, sadizm, kin, nefret, vb. İnsanın temel özellikleri olmayıp, gereksinim, duygu ve yeteneklerinin engellenmesine karşı duyulan şiddet eğilimli tepkilerdir.
Sayfa 9 - Kuraldışı Yayıncılık Türkçesi: Okhan Gündüz pdf
İnceleme yazacağıma söz verirken başıma geleceklerden ve okuyacaklarımdan son derece habersiz olduğumu söyleyerek başlamak isterim:) İlk bakışta sadizm, mazoşizm, fetişizm gibi cinsel saplantı bozukluklarından muzdarip bir adam esas erkeğimiz Joji. İlerleyen bölümlerde bu saplantıların kendi varlığına yönelmiş bir saldırganlık olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Esas kadın Naomi ise tam bir femme fatale, istediğini almak için dişiliğini ve cinselliği sonuna kadar kullanan erkek iktidarına atılmış bir tokat. Baştan sona Joji’nin şiirsel anlatımıyla dinliyoruz yaşananları. Yüzde yüz okunmalı demiyorum ama Japon edebiyatında beni çeken bir yan daima olmuştur, hem hiçbir şey olmasa yol yordam öğrendik Naomi ablamızdan, okuduğum süre boyunca suratıma asılı kalan tebessüm de cabası.
Simone de Beauvoir, Varoluşçuluk temalarına edebi bir uyarlama getiren filozof ve yazarlar grubunun üyesi roman ve deneme yazarı olarak tanındı. Sorbonne'da felsefe eğitimi de aldı.
Kadın nedir sorusuna; 'kadın döl yatağından başka bir şey değildir' diye cevap verilen bir dönemin kadını olan