*Meksika Sınırı* Hep bir Meksika sınırım olsun isterdim, Alamancı komşumuzun siyah beyaz tevesinde kovboylar hep Meksika sınırına giderdi kimse dokunamazdı sınırı geçtiler mi Meksika sınırı isterdim en sevdiğim şairlere hep hapiste olurlardı nedense Hapis yatmış olurdu yoldaşım gönüldaşım saf tutmak istediğim namazda omuz omuza hapse düşersin
+310
》Bütün estetik kadın figürlerinde ortak özelliklerin görülmesi afroditten kaynaklanır. Sarı saç, renkli göz, belirgin vücut hatları vs. Mitolojik karakterlerin olduğu antik dönem asıl klasisizm çağıdır. 》(5-15.asır)Orta Çağ'da Felsefede dahil olmak üzere hemen her alandaki Düşünsel sistemlerin hepsi dine odaklanır. Ruhban sınıfın hakimiyeti
Reklam
ben 9. sınıf saf platonik ve sabah aksam siyah kugu okudugum paragraflar yazdigim halime donmek istiyorum burasi sarmiyor
Duygular renk renktir; çiçeklerden daha çok gül, menekşe, papatya, sümbül, kardelen, yasemen, erguvan, jakaranda, begonvil ve adını bilmediğimiz niceleri. Çoğu zaman adı yoktur duyguların aslında. Net olarak ad verdiğimizde bile saf ve arı değillerdir. Saf aşk, saf sevgi, saf hüzün yoktur. Hani bazan bilemeyiz ya adını duygularımızın; sevgi mi, aşk mı, yoksa değil mi! Mevcut zamanın ve koşulların kuralları daha kesindir ve bizi, duygularımıza ad vermeğe zorlar. Bu açmazı yaşamaktan uykusuz geceler geçirir, huzursuz zamanlar yaşarız. Oysa bırakmalıyız kendimizi dalgalara.. Her dalganın bir adı yoktur. Beyaz ve siyah arasındaki sonsuz tonun her birinin bir adı yoktur. Bazan nefrete yaklaşır kayığımız bazan sevgiye Verdiği sözü tutmuyor hayat, tutsa bile, özlediğimiz şeyin özlenilmeye değer olmaktan ne kadar uzakta bulunduğunu göstermek için yapıyor bunu. Kimi zaman umut, kimi zaman da umulan şey aldatıyor bizi. Bir eliyle verdiğini öteki eliyle alıyor. Uzaklığın büyüsü, cennetler gösteriyor bize. Ama büyülenir büyülenmez, bu cennetlerin uçup gittiğini görüyoruz. Demek ki, mutluluk ya gelecekte ya da geçmişte; şimdiki an, güneşli ovanın üzerinde dolaşan bir küçük buluta benziyor; önü arkası pırıl pırıl bu bulutun; ovaya yalnız onun gölgesi düşüyor.
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
| Mutluluk Üzerine
Aslında bütün ilah tasvirleri -resim ya da heykel olsun-, varoluşa ve insana dair en derin hakikatlerin sembol ve alegorilerle anlatılışıdır. Dıştan bakanlar sıradan birer put, "içten" bakmayı öğrenenlerse onların bu ezoterik doğasını görecektir. Örneğin Kali'yi ele alalım. Bu kadim vedik tanrıçanın sembolik müphemliği daha
Algı ve Etkileri
Bir insanın bir yönü ile ilgili algımıza dayanarak oluşan izlenimi, gözlemlenmiş olan başka yönlerine aktarmaya psikolojide etki denir. Yargılarımızı yönlendiren ilk yargı da denebilir. Kişilerin bir tek olumlu veya olumsuz özelliklerinden yola çıkarak o kişi hakkında haksız bir kanıya varma hatası olarak da tarif etmekte yanlış olmaz. Algı ile
Reklam
242 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.