Ryder abi faka basıyor...
...Ayrıca sen o davetteki en güzel kadındın. "Bu söylediğine inanamam işte." dedi Sophie ansızın gülerek. "Ben artık yaşlı bir karga oldum." "Ama çok güzel yaşlanıyorsun." "Ne biçim laf o öyle!" Yine güldü. "Ağzını topla." "Affedersin" dedim ben de gülerek. "Yani hiç yaşlanmadım demek istemiştim. Hiç fark ettirmiyorsun." "Hiç fark ettirmiyor muyum?!" "Ne bileyim..." Ne diyeceğimi şaşırıp tekrar güldüm. "Belki de sefil ve çirkin görünüyordun. Şu anda hatırlayamıyorum."
Sayfa 450 - YKYKitabı okudu
kendini as, olur mu lan!.. Karıya bak!.. Ben kendimi asıyor muyum be?.. Kederlenmişmiş!.. Laf mı, o zaman benim de her gün kendimi asmam gerekirdi!..
Reklam
Çöl ancak kendine uyum sağlayanı yaşamak hakkı tanır. Çöle uyum sağlamak onu boyun eğmek demektir. Kendine kafa tutan hiçbir canlıya acımaz çöl. Bu yüzden çölde yaşayan canlıların tümü; en küçük ve tehlikeli bakteriden en kurnaz tilkiye, en acımasız yılandan en iri ve saf deveye kadar hepsi çöle boyun eğer, başka iklimlerde yaşayan akrabalarından çok farklı yaşam biçimleri geliştirirler. Çünkü çöl böyle ister, çünkü çölün kanunu böyle emreder!
Müzik başlayınca sıcak bir uyum olur, sonra saf ahenk, parlak bir açıklıkla devam eder ve biter.
eril dil ve modern hayat
Fakat tüm bunlar kelimelerin incitici olabileceğini ve bazı önyargıları beslediği gerçeğini değiştirmiyor. Psikolojiden ya da reklamcılıktan anlayan herkes insanların düşüncelerinin nasıl bilinçaltı faktörler tarafından etkilendiğini biliyor. Dolayısıyla bir orta yol bulmak zorundayız ancak yapıcı bir stratejiyle. Yani otonom gruplar yaratıp dışlayıcı bir dil oluşturmaksızın ve her gün evrilen bir dile insanların uyum sağlamasının zaman alacağını kabul ederek.
Tat mekanizmasi
Tat mekanizmaları hala tam bilinmemektedir. Brillat­ Savarin'in bu konuda özel bir bilgiye sahip olmadığı halde dahiyane bir görüsü vardı: (ön dilde oluşan) dolaysız tat duyumu, ardından (tat ağzın arka kısmına ulaştığında olu­ şan) tam duyum ve (son karar anında oluşan) üzerinde düşünülmüş duyum ayrımını yapmıştı. Günümüzde, kok­ lamla birlikte çalışan tat papillalarının bilgiyi toplayıp yay­ dıkları; koku alma sinirleri aracılığıyla beyne ilettikleri ve "haz merkezi" olarak nitelendirilen hipotalamusta, ama aynı zamanda beyindeki diğer birçok yapının içinde son buldukları kabul edilmi§tir. Bilgi, birçok nöromedyatörü devreye sokar; bunlar gastrin, kolesistokinin ve özellikle endorfinler ya da endojen morfinler gibi, aynı zamanda haz kavramıyla da bağlantılı sindirim hormonlarıdır. An­ cak, beynin bütün varlık üzerindeki hakimiyeti yüzünden insana dair her §ey karma§ıktır. Saf tat mevcut değildir, duyum daima multimodaldır [birden fazla iletim §ekline dayanır] ī
Reklam
1.000 öğeden 461 ile 470 arasındakiler gösteriliyor.