Romancılığı, beni kendi görüş açımın dışına çıkmaya, başkası olmaya zorladığı için de çok seviyorum... Roman yaza yaza başkalarının yerine kendimi koyarak ruhumu otuz beş yılda terbiye ettim.
Asırlar öncesinde yaşamış bilginlerle sohbet etmek.
Romanlar, insanin sıradan düşüncelerini, aklın kopuk kopuk, konudan konuya sıçrayışını günlük hayatın kelimeleriyle ifade ederek dilin zevklerini, kokusunu, renklerini tıpkı müzelerin eşyaları saklaması gibi saklarlar.
Her zaman karşılaştırdığım iki tip yazarı hastalığıma teşhis koyar gibi açıklama yapmış Orhan Pamul. Sadece hikayeyi anlatmanın ötesine geçerek duyguları ve düşünceleri görsel bir deneyimle sunma çabasını da o ikilem içinde kaldığını göstererek çok iyi yansıtmış.
Lev Tolstoy
Henri Troyat, dünyada biyografi yazarlarının büyük ustası. Lev Tolstoy ile ilgili biyografisi. 2010’da ilk baskısı yapılan kitabı, İletişim yayınları yayımladı. Eser Fransız kültür Bakanlığı’nın katkıları ile yayımlanmıştır. Bin sahifelik bu azametli büyük
Tarihî şahsiyetler yalnız yaşadıkları zamanda değil, kendilerinden sonra da isimleri sıkça anılan ve tartışmalara konu olan kişilerdir. Bu anlamda yakın dönem Türk tarihinin kuşkusuz en tartışmalı isimlerinin başını çekenlerden birisi de II. Abdülhamid’dir. II. Abdülhamid’in kendi iktidarı döneminde başlayan ve günümüze dek süren bu tartışmalar
İstanbul'u bir roman kahramanı olarak görmek isterseniz genç bir mimar olarak ete kemiğe büründüğü Yarım Adam Romanının ilk bölümlerini burada okuyabilirsiniz:
1.Bölüm
Elli Beş Saniye
Tüm hayatı elli beş saniyede değişti. Elli beş saniye; yaşadıklarını anlayabilmesi için çok kısa, kaosla tanışmanın şiddetine dayanabilmesi içinse çok