Dino BUZZATI-Tatar Çölü
İtalyan yazar Dino BUZZATI’nin 1940 yılında, ikinci dünya savaşı henüz bitmeden yayımladığı bu eserini okumaya başlamadan önce, daha çok savaş sırasındaki yaşanan olaylar ve bir çok eylemi yansıtan bir kitap olacağı yönünde beklentilerim vardı. Kitaptaki olay ve eylemlerden ziyade fazlaca psikolojik örgü ve hayran bırakan diyaloglar ağır basıyor. Kitap bende insanın hayatını tek bir amaca bağlı kılması, yalnızlık ve kader gibi konuları çağrıştırdı.
——-————SPOİLER———————
Ana karakterimiz Govanni Drogo subay okulundan mezun olduktan sonra heyecanla beklediği ilk görev yeri olan Bastiani kalesine doğru yola çıkar. Yolda Yüzbaşı Ortiz ile tanışması ve kale hakkında aldığı ilk izlenimlerle, görev yerinin değişimi için tayin ister. Gerekli olan raporlarını hazır etmeden izin için kısa süreliğine evine döner. Döndüğü evinde eski heyecanını, eski arkadaşlarını, beklediği ilgiyi göremeyen Drogo karar değişikliği ile kalede kalmaya karar verir. Bu karardan sonra Drogo’da artık anlamıştır ki onun hayatı artık Bastiani Kalesi’ne aittir ve yıllardır konuşulan savaşı beklemeye başlar çünkü bu savaş ile kalenin tüm personeli de dahil geride bıraktığı yılların boşa gitmediğini, Drogo’nun da üzerinde taşıdığı sorumluluğu yerine getirdiğini kendisine kanıtlamak istemesidir. Savaşın gelip çattığı günlerde Drogo sağlık sorunları ile uğraşmaktadır.
Kitaptan Kendimize Katabileceğimiz Kelimeler
Gark: Suya batırma
Pitoresk: Güzel görünümlü
Lambri: İç duvar kaplaması
Gravür: Kalıbı boyayıp oyarak resim resim basma sanatı
Re’sen: Kendiliğinden