Enes bin Malik radıyallahu anh, Re- sûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin şöy- le buyurduğunu nakletmektedir: “Allah bir kulunun iyiliğini isterse onu kul- lanır." Sahabe-i kiram burada geçen "kullanmak' kelimesini anlayamamış ve Efendimiz aleyhisselama sormuşlar. Şöyle izah buyurmuş: "Ölmeden önce onu, iyi işler yapacağı hâle getirir. Yani gençliğinde yaptıklarından daha iyilerini ya da gençliğinde yapamadıkla- rini fırsat olarak önüne getirir. Kahvede pinekleyecek yerde köyün çocuklarıyla ilgilenip onları zararlı alışkanlıklardan korumaya yönlendirir, camiyi süpürtür, kedileri besletir. Bu cevabı, emekli olduğu için kah-vede oturup ömür geçiren, yetmiş yaşı- na geldiği hâlde televizyon önünde gün tüketen, kendisindeki bir sürü hastalığa rağmen eceli hep başkalarına layık gö- ren herkes duymalıdır. Allah, kulunun kalbindeki iyi niyeti görür ve onu yetmiş beş yaşına gelmiş bile olsa tutup cami- ye götürecek bir hisle donatır. O kul bir yerde Kur'an dinlerken "yahu ben de böyle güzel okuyamaz mıydım, mahrum kaldım hep..." diye içlenmişti. Bu içlen- me Allah'ın hoşuna gitti ve kalbine ver- diği o hisle sonunun iyi olmasını hazırla- di. Yetmiş sene el sürmediği Kur'an'ın iyi bir talebesi olarak son virajı aldı ve öyle öldü.