el zem.

İnsanoğlunun mesut hayatı ne kadar uzun olursa olsun, mutlaka bir gün bir tabutta taşınacaktır!
Reklam
“Bütün insanlar Âdem’den (a.s.), Âdem de topraktan yaratılmıştır. Ey insanlar! Sizi, bir erkekle bir dişiden (Âdem ile Havva’dan) yarattık. Hem de sizi soylara ve kabilelere ayırdık bir birbirinizi tanıyasanız. Biliniz ki, Allah katında en iyiniz, takvası en ziyade olanınızdır (şeref, soy, sop ve nesebce en üst olanınız değildir). Şüphe yok ki, Allah Alîm’dir (her şeyi bilendir), Habîr’dir (her şeyden haberdardır!) Hucurat, 13

Reader Follow Recommendations

See All
Hak geldi bâtıl zail oldu. Gerçekten bâtıl, daima yokluğa mahkumdur. - İsra, 81
Gaybın tek bilicisi Yüce Allah, hikmeti gerektirdiğinde sevgili kuluna da bazı şeyleri bildirir, gözsterir ve aradaki uzun mesafeleri kaldırıverir!
Reklam
Kalbimizin en gizli hatırasını bilem, yalnız O’dur; bildiği için de arzu ve isteklerimize cevap veriyor, ihtiyaçlarımızı yerine getiriyor.
Olur ki bir şey hoşunuza gitmezken, sizin için o hayırlı olur ve bir şeyi istediğiniz halde, o hakkınızda şer olur. Allah bilir, siz bilemezsiniz!
Amellerin makbuliyet ölçüsü ihlâs ve samimiyettir, yani amelin Allah’ın rızası gözetilerek yapılmış olmasıdır. İhlâsla söylenmeyen bir sözün, yapılmayan bir hareketin, gösterilmeyen bir kahramanlığın Allah katında hiçbir kıymeti ve değeri yoktur.
Ey Rasülüm! Kulların işinden hiçbir şey sana ait değildir (senin elinde bir şey yoktur). Allah, ya onlara (rahmetiyle) tevbe nasip eder, yahut zalim oldukları için onları azaba çarpar. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır; O dilediğini bağışlar, dilediğini azaba uğratır. Allah, kulları hakkında çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.
Çünkü bazen kötülük açığa vurulmazsa, zamanla ortadan kalkması ihtimali vardır; fakat teşhir edildiği takdirde, kötülüğü yapan kimsenin hiddetini tahrik eder, fenalığı daha fazla yapmasına sebep olur.
Reklam
“Bir kimse bana selam verince Allah bana ruhumu iade eder, ben de o kimsenin selamını alır, ona karşılık veririm.”
Sayfa 214Kitabı okudu
“Ey Allah’ın Elçisi! Hac her yıl mı yoksa ömürde bir kere mi farz?”, diye sormuş, bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.s), “Ömürde bir kere farzdır. Daha fazla yapan nafile hac yapmış olur” cevabını vermiş, kendisi de hac farz olduktan sonra bir defa hac yapmıştır.
Makbul bir haccın mükafatı da ancak cennettir.
“Hakikat sen, her sevdiğin kişiyi hidayete erdiremezsin. Fakat Allah’tır ki kimi dilerse ona hidayet verir ve O, hidayete erecekleri daha iyi bilendir.” - Kasas, 56.
Sayfa 297Kitabı okudu
Gerçekten Ben, Allah’ım; Benden başka hiçbir ilah yoktur. Onun için Bana ibadet et ve Beni anmak için namaz kıl! - Tâhâ, 14
Sayfa 264Kitabı okudu
3,113 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.