"Bi yerde yanlış yapıyorum ama nerede."
Bu cümle noktayla değil soru işaretiyle bitmeli, biliyorum. 19. Yüzyılda yaşasaydım şayet, bi yerde yanlış yapanların verilecek cevaplara ihtiyaç duymayışı hakkında sahipkıran olabilecek ciddiyette felsefik şeyler söyleyebilirdim.
Kim bilir, belki de atölyesinde ferforje yapan bir kaynakçı olarak; Yale Üniversitesi'nden gelen bir heyetin beni ikna çabasını elimdeki elektrot ile sigara yakar vaziyette dinler ve "babama sormam lazım" deyip başımdan def ederdim.
Evet evet, bir yerde yanlış yapıyoruz ama nerede. O yerde kiracı olmamanın verdiği avantaj bizi teskin ediyor olsa gerek.