Hazreti Sahipkıran Emir Timur
Gördüğünüz gibi Tanrı inayet-i ilahisini birine nasip ettiğinde, o kişiye öyle bir cesaret verir ki, 243 kişiyle on iki bin kişi ile savaşır ve iki günde onların şehir ve kalelerini zaptedip, halkını ve ailelerini esir eder ve mal- larını ele geçirir. Bu anlattıklarımız yalan değildir. Bunu, o savaşta bizzat katılanların ağızlarından ve olaya şahit olanların anlattıklarından tahkik ederek yazdık.
ÇAMUR SAVAŞI
Mihnetin semeresi devlet, yorgunluğun semeresi izzettir. Bu söz, Hazreti Sahipkıran içindir.
Reklam
Askerî istişarelerde genelde Timur'un yanında Sultan Mahmud Han otururdu. Cengiz Han'ın soyundan gelen han, devletin başıydı ve Timur'a devletin tüm işlerini güvendiği için devretmişti. Han adına para basılır ve emirler verilirdi. Aslında o, Timur'un elinde bir oyuncaktı. Sahipkıran sesini yükselterek konuşmaya başladığında herkes susarak onu dinlemeye koyulurdu. Timur'un verdiği buyruklar, açıklığı ve öz sözlülüğüyle fark edilirdi. Bu buyruklara kimse karşı gelemezdi. Devletin herhangi bir köşesinde bir şey olursa Timur, bunu hemen öğrenirdi. Her yerde onun adamları vardı. Bütün yollarda sefil dervişler dolaşır ve duyduklarını, gördüklerini ona bildirirlerdi. Dedesinin dilenci derviş veya kimsenin tanımadığı casus tacir ile yaptığı gizli görüşmelere Uluğ Bey de birkaç defa tanıklık etmişti.
Sayfa 9 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
"Bi yerde yanlış yapıyorum ama nerede." Bu cümle noktayla değil soru işaretiyle bitmeli, biliyorum. 19. Yüzyılda yaşasaydım şayet, bi yerde yanlış yapanların verilecek cevaplara ihtiyaç duymayışı hakkında sahipkıran olabilecek ciddiyette felsefik şeyler söyleyebilirdim. Kim bilir, belki de atölyesinde ferforje yapan bir kaynakçı olarak; Yale Üniversitesi'nden gelen bir heyetin beni ikna çabasını elimdeki elektrot ile sigara yakar vaziyette dinler ve "babama sormam lazım" deyip başımdan def ederdim. Evet evet, bir yerde yanlış yapıyoruz ama nerede. O yerde kiracı olmamanın verdiği avantaj bizi teskin ediyor olsa gerek.
Hazreti Sahipkıran Maveraünnehr’i düşmanlarının elinden yolup aldıktan sonra Çağatay kanunlarıyla (Çingiz-han yasasıyla) yönetmeye başladı.
Sayfa 104
Bozkırın Çığlığı
“Timur ile ilgili bir diğer önemli rivayet ise, onun doğumu sırasında yıldızların ender görülebilecek dizilişi sebebiyle aldığı Sahipkıran unvanıdır. Yani o; “Yıldızların Bahtına Hükmeden Hükümdar” olacaktır.”
Sayfa 30 - Yeditepe Yayınevi, 2. Baskı: Aralık 2018Kitabı okudu
Reklam
189 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 hours
(Spoiler uyarısı) "Yeni ve genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk milletinin milliyetçi bir tutumla hareket etmesi gerekir. Ve bu topraklarda Türk milliyetçiliğini besleyecek iki unsur vardır: Dil ve Tarih." Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kadrolarına ve o dönemin aydın kesimine baktığımızda çıkardığı eserleri ve söylemleri her
Aksak Demir'in Devlet Politikası
Aksak Demir'in Devlet PolitikasıMahmut Esat Bozkurt · Kaynak Yayınları · 202293 okunma
Etrafındakiler Timur'a "sahipkiran" diyorlardı. Sahipkıran, şanslı yıldızın sahibi demekti. Jupiter ve Zühre yıldızının aynı hizada olduğu gecede doğanlara verilen bir sıfattı. Bu kişilerin güçlü bir hükümdar olacağına inanılırdı. Timur, gerçekten de zamanının en güçlü hü- kümdarlarından biriydi. Orta Asya ve İran'da hüküm süren Timurlu Hanedanlığı'nın kurucusuydu. Topraklarına toprak katmak için sürekli seferler düzenliyordu. Muhammed, dedesi seferdeyken doğmuştu. Saray habercisi Timur'a müjdeyi verebilmek için bir ay at üstünde yol gitmişti.
Sahipkıran Emir Timur Hazretleri..
Timur'un hadiseleri sağlam bir mantıkla analiz ederek, neticede isabetli kararlar alması ve bunları da kararlılıkla uygulayarak başarıya ulaşması, bir sonraki girişiminin de aynı şekilde başarı ile sonlanacağı noktasında bir güven doğuruyordu.
Sayfa 249 - KronikKitabı okuyor
184 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.