Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yalnızlık çaresizliğin en aciz evladıydı.
Sayfa 451
Bir kadının ruhu, bir kız çocuğuna miras kalırdı. Bu bir kısır döngüydü. Bu yüzden kadınların ruhları ölümsüzdü.
Sayfa 322
Reklam
İçimde biriktirdiğim çok şey vardı; bunları dışa atmadan içimde tutarak zamanla çürümelerine ve beni zehirlemelerine sebep olmuştum ama yine de hep tek bir kişinin bana ulaşmasını ve yükümü azaltmasını arzulamıştım. Ta ki o kişinin de hayali içimde çürüyene ve beni zehirlemeye başlayana kadar.
Sayfa 43
"Pencere pervazında ki Şahmeran."
Diyarbakır on gözlü han Sur'da geçer uysal bir kervan Elinde telkariden bir tas su Nemli gözlerinde bahar uykusu Sırtında paltosu, ayağında nasırlar Süzülür ince bedenli ırgatlar Tümsekler patikalar kıvrılan yollar Alnında ter, Elinde orak Uyanır erkenden Uyanır otuz üç medeniyetin, En güzeli
Sayfa 37 - Ateş yayıneviKitabı okudu
Herkesin dünü, zamanın tek bir anısıyken ve ufak bir anı bile geleceğe gölge düşürüyorken, insanlar gelecekte nasıl umut görebiliyordu?
‘’Ortalık dağıldığında onu toplayabilirsin…’’ demişti babam bir keresinde. ‘’…ama bir ruh dağıldığında onu toplayamıyorsun.’’
Reklam
Elimi yana indirdiğimde avuçlarımda eriyen kar yere damladı… Rengi, kan rengiydi. Rengi, kaybın rengiydi. Rengi, bir cinayetin rengiydi.
Bir yanımızda cennet, bir yanımızda cehennem varsa dünya araftır.
Kendini hiç bu kadar yalnız hissetmemişti. İncecik bir kumsal, uçsuz bir deniz... (Dönüş ne kadar zordu. Dönüşler ne kadar zor ve uzaktı.) Yalnızdı, yapayalnız... Ve önünde boşluğun tarihi uzuyordu. Zamanın ve mekânın ve her türlü düşüncenin dışındaydı. Varacağı bir yer yoktu. Döneceği bir yer yoktu. Uzun, upuzun bir yolculuk vardı önünde. Oysa kendini çok yorgun ve çok bitkin hissediyordu. Bütün yolculukları tüketmişti.
"Yalnızlıkta adımlar hep aynı yere getirir insanoğlunu. Belkıya da ne kadar dolaşırsa dolaşsın hep o ulu ağacın gölgesinde karar kılıyordu." Yazgısının döngüsü başlamıştı.
Reklam
düşerken bahtına unurkan belleğin duvarlar yadigarı o şahmeran sureti içerirken korkunun, dehşetin, zulmün ve sevdanın tarihini ayaklanmış halk resimleri
başlayacaktır kaldığı yerden onararak kendini başlayacaktır pullarını dökmüş şahmeran meseli
Yaşayamadığım çocukluğumda kalmış biriydim belki de. Yorgundum en çok.
Sayfa 410Kitabı okudu
Fikret Otyam Resimleri ;
Atlar gökyüzünü soluyor avlularda. Duvarda bir şahmeran. Bir ters lale eşiklerde. Telkari cümleler alından boyuna... Tavus kuşunun ceylana anlattığı barış var bu resimlerde.
Beni sevdiğine inanırdım. Zaten sevginin varlığını hissedince diğer olumsuzlukların bir önemi kalmıyordu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.