En son lisede okuduğum bu kitabı 25 yaşında okuduğumda bambaşka ama birbirine benzeyen hisler ile doldum. Lisede okuduğumda Doğa Güngör gözümde kocaman, olgun bir kadındı. Ediz Çağıran ise soğukkanlı bir katil. 25 yaşında okuduğumda ise Doğa Güngör korkak, küçük bir kız çocuğu. Okurken “ben böyle yapmazdım, çok çocukça, yanlış bir hareket” gibi cümleler çok fazla kurdum. Lisede okurken farketmemiştim ama şu an çok iyi anladım ki Doğa ve Ediz hasta iki insan. Doğa sevgi görmemiş, hayatı tam anlamayan hatta insanlardan sevgi arayan bir çocuk. Ediz ise tam bir şizofreni hastası. Yıllar sonra bu seriye sırf 3. Kitabı olan Elyel’i merak ettiğim için başladım ama Şahmeran’ı okurken baya zorlandım. Ağırlığından değil sarmadığından dolayı. Çok fazla mantık hatası vardı. Veyl ve Elyel’i de okuyacağım bakalım seri bittiğinde düşüncelerim değişecek mi?