Gertrude Bell’de sahnede nihayet..
“... Mısır modası ve onu izleyen Nebati, Asur, Babil, Pers modaları müzeleri ve antikacıları, tıpkı Rönesans döneminde Roma'nın antik eserleriyle olduğu gibi, envai çeşit döküntüyle doldurmuştu-Bilger'in ataları Bitinya'dan Elam'a kadar Osmanlı İmparatorluğu'nu, çoğunlukla yanlarında karılarını da taşıyarak kat ediyorlardı ve bu kadınlar da Gertrude Bell ya da Annemarie Schwarzenbach gibi bizzat arkeolojinin hazzına kapılmadıklarında Jeanne Dieulafoy ya da Agatha Christie gibi yazar oluyorlardı..
Sayfa 178 - Can Yayınları, 2.BaskıKitabı okudu
"... Gelo em dereng derketin ser sahneya dîrokê, Yan me zû terka wê kir?"
Reklam
Beysbol şapkalı kemancı, Washington metro istasyonunda Bach'tan parçalar çalıyordu. Önünden 1907 kişi geçti, sadece 7 kişi duraksadı, onlarda ikişer dakikalık dinleyip, gittiler. 45 dakikalık konserin sonunda bahşiş için yere açtığı mendili topladı, uc-beş sentlerle biriken 32 doları cebine koydu, taksiye bindi. Washington'un en ünlü konser salonuna gitti, sahneye çıktı,biletlerin en ucuzu 100 dalardi ama sahne tıklım tıklım doluydu. Cünkü o... Joshua Bell'di. Keman da üç yüz senelik 3,5 milyon dolar değerindeki Stradivarius'tu
Gelişmiş ülkelerde çok geniş alanlar çim bahçelerine dönüştürülmüştür. Hâlbuki bahçeler hem yeşil hem de üretken olabilir. İşte çim bahçenizi yenebilir bir bahçeye dönüştürmek için 10 bitki türü: kuşotu (serçe dili), karahindiba, aksirken, keçiayağı, kıllı kodim, ernicarotu, aynisefa, kuzukulağı, ıspanak ve ay sarımsağı.
Sayfa 147Kitabı okudu
Acemi
l stanbul'a otomobil ilk kez 1895 yılında, Basra Mebusu Zehirzade Ahmet Paşa tarafından getirilmiştir. Otomobi­ lin görücüye çıktığı, İstanbulluların atsız giden bu arabayı şaş­ kınlıkla seyrettiği yer de Fenerbahçe'dir. O gün, at kişneme­ sinin yerini motor sesi almıştır ama sahnede at ahırında ça­ lışan biri vardır: Seyis Abdurrahman! Yıldız Sarayı'nda görevli Abdurrahman Bey, seyislikten ayrılarak, İstanbul'un ilk şoförü unvanına oturur. İran köken­ li olduğu için de halk onu "Acem Abdurrahman" olarak ta­ nımaktadır. İşin aslına bakarsanız, İranlılar "Acem" denilme­ sinden hoşlanmazlar. Çünkü bu ad kendilerine Araplar tara­ fından yapıştırılmış bir etikettir. Araplar, Arap olmayan Müs­ lüman kavimlere "Acem" adını verirler. Zamanla bu ifade, karşısındakini aşağılamaya dönüşür. Bu yüzden, bir İranlı'ya "Acem" demek, onu küçümsemeye yönelik bir tanımlamadır. Abdurrahman Bey'in şoförlüğünü yaptığı ilk arabayı İs­ tanbul sokaklarında görenler "Acem geliyor ... Acem geli­ yor ... " diye bağırarak birbirlerini şaka yollu uyarırlardı. Di­ reksiyon başına yeni oturmuş birine "acemi" denilmesinin kökeni de işte bu öyküdür. Acem Abdurrahman Bey, unutu­ lup gitse de, adı Türkçede yaşamaya devam etmektedir. İşin garip yanı, Arapların kendilerinden olmayanları küçümsemek için ürettiği sözcük, çok farklı bir alanda olsa da, aynı anlam­ da kullanılmaya devam edilmektedir.
Sayfa 161 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Reklam
Telefondan önce, oyun yazarları arka planda yatan bilgiyi aktarmak için epey zaman harcarlardı. Ibsen'in aslında bir başyapıt olan eseri Yaban Ördeği'nin ( 1884) birinci perdesinde ana karakterler, iki hizmetçinin sohbetinde kendilerinden söz edildikçe birer birer sahneden geçerler. Alexander Graham Bell'in uygarlığa katkısından sonra, bir oyun yazarı aynı işi daha birinci sahnede bir telefon konuşmasıyla halledebilmeye başlamıştır. Oyuncu sahnede tek başına durup telefonda hayali biriyle konuşarak olmazsa olmaz bir bilgiyi bir çırpıda sunabilmektedir.
Sayfa 41
Feminist erkek hayatta kalamaz düşüncesi hakkında
Silverstein değişen cinsiyetçi toplumsal cinsiyet rollerine odaklanan atölyeler düzenlediğinde, feminist bir erkeğin hayatta kalıp kalamayacağı konusunda onu sorgulayan­lar kadınlar oluyor. Silverstein hakikatlere işaret ederek bu kadın­ların korkularına yanıt veriyor: Erkekler pek de hayatta kalamıyorlar! Bizler onları ölmek ve öldürmek üzere savaşa gönderiyoruz. Erkekliklerini kanıtlamak amacıyla, kolej futboluyla ilgili yakın tarihli bir filmdeki sahneyi canlandırmak için, otobana yatıyorlar. Orta yaşlarının başında kalp krizinden ölüyorlar, erkeksi aktiviteler olan içki ve sigaradan dolayı karaciğer ve akciğer hastalıklarına yakalanıp kendilerini öldürüyorlar, kabaca kadınlardan dört kat yüksek oranda intihar ediyorlar, kadınlardan üç kat daha fazla cinayete (çoğunlukla diğer erkeklerin ellerinde) kurban gidiyorlar ve dolayısıyla kadın­lardan yaklaşık sekiz yıl daha az yaşıyorlar. Vahşi ve gereksiz şiddet eylemleri aracılığıyla ataerkil erkekliği kanıtlama mücadelesi içinde olan birçok erkeğin müebbet hapse mahkum olduğunu da ben ekleyebilirim. Şüphesiz birçok kadın mutlu, tatminkar bir hayat sürer, çünkü bizi şiddetle bir araya getiren bir kimliği sahiplenmeyiz, erkeklerin de aynı seçeneğe sahip olması gerekir.
Sayfa 128 - Bgst Yayınları, 2.Basım, Haziran 2021.
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.