BİR GARPLI GÖZÜYLE MÜSLÜMANLIK Bizimkilerin lâiklik perdesi altında kökünü kazıya kazıya bitiremedikleri, söve söve tüketemedikleri İslâm dini hakkında Laura Veglieri adında bir garplı, hem de papaz, bakın ne diyor: “Cimri, yanık, medeniyet yollarından ve insan fikrinden uzak bir memlekette, vahşî her türlü zapt ve iradeye karşı serkeş
BİR GARPLI GÖZÜYLE MÜSLÜMANLIK Bizimkilerin lâiklik perdesi altında kökünü kazıya kazıya bitiremedikleri, söve söve tüketemedikleri İslâm dini hakkında Laura Veglieri adında bir garplı, hem de papaz, bakın ne diyor: “Cimri, yanık, medeniyet yollarından ve insan fikrinden uzak bir memlekette, vahşî her türlü zapt ve iradeye karşı serkeş
Reklam
Kısacası tekkeler ve zaviyeler, yüzyıllar boyu bu işlevlerini sürdürüp devletin mânevi kanadını oluşturdular... Tekke ve zaviyelerin kapatılmasıyla birlikte işte bu kanat budandı: Tabiatıyla toplum da bu kurumların olgunlaştırıcı nefesinden mahrum kaldı. Çünkü tekke ve zaviyeler Osmanlı insanının ilim, fikir, zikir, huzur, olgunluk, mutluluk merkezleri olmanın yanı sıra, aynı zamanda Kitle Eğitim Merkezleriydi. Bu işlevleriyle, topluma, yüzyıllar boyu hayat kaynağı olmuşlardı.Tekke ve zaviyelerde gündüz iş ve eğitimle geçen zaman, yatsı sonrasında zikirle devam eder, şahsi kemalât (olgunluk) arayışı "halâka-i zikir" içinde kitleselleşip, yine bu mekânlarda birlik beraberliğe dönüşürdü. Nice ham yürek, tekke ve zaviyelerde olgunlaşmıştı. Osmanlı Devleti'ni inşa eden hamle, böyle bir coşkunun eseridir... Osman Gazi'nin ruhu ve şuuru, Şeyh Edebali tekkesindeki sohbetlerde kıvamını bulmasaydı, Osmanlı Devleti tarih sahnesine çıkabilir miydi?
Sayfa 69
Alaşçı Mustafa Çokayulı ile Atsız’ın münakaşası
ÇOKAYOĞLU MUSTAFA BEYE SON CEVAP Efendim, “Yaş Türkistan” mecmuasında çıkan yazılarınızı dikkatle okudum. “Atsız Mecmua” da K.A. imzasıyla çıkan yazı dolayısıyla ve kullandığımız “Sart” kelimesi münasebetiyle yazdıklarınıza Atsız’ın bu sonuncu sayısında cevap vermeği kendime millî borç bildiğim için bu satırları yazıyorum: K.A. imzası sizin
448 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
"Gözlerindeki Canavar" kurgu ve karakterler açısından birkaç şey dışında yeteri kadar doyurucu bir romandı benim için fakat tam olarak "İşte bu !" değildi.Hikayede erotizm ve intikamın yan yana gelmesini sevdim, spoiler vermek istemediğim için fazla detaylı değinmek istemiyorum bu konuya.Eleştiride bulunmak istediğim ilk şey
Gözlerindeki Canavar
Gözlerindeki CanavarJ. M. Darhower · Yabancı Yayınları · 2015896 okunma
Mazlum Milletler Zalimleri Bir Gün Mahv ve Yok Edecek
Efendiler! Dünyadaki son hadisenin, Harbi Umumi'nin uyanışı yalnız Rusya'da, Türkiye'de değildir. Bütün insanlığın zihniyetinde mühim intibalar doğurmuştur. Gerçi bu intibaları hisseden milletlerin başında hâlâ mevcut despot beyinler despotluklarını kuvvetleriyle yaşatmak için çabalıyor. Fakat az zaman zarfında bütün dünya hakkın ne tarafta olduğunu teslim edecek ve toplumlar birer yüce insanlık kitlesi haline dönüşeceklerdir. İşte o zaman milletlerin bütün gayesini insaniyet ve karşılıklı muhabbet teşkil edecektir. Bu beyin harekâtının kuvvetli eserlerine Doğu'da, Asya'da tesadüf ettiğimiz gibi, Frunze Yoldaş'ın dediği gibi, Afrika'da da aynı fikri hareketin mevcut olduğunu görürüz. Bizzat, bir sene devam eden bir muharebe esnasında Afrika'da o mücahedeyi yapan insanlar içinde bulundum. Onlara yakından temasım, fikirlerine derin vukufum vardır. Afrika insanları belki şahsi hürriyetlerini daha evvel idrak etmişlerdi. Onlar diğer zincire vurulmuşlardan daha evvel kurtulmak istemişlerdi. Fırsat bulamadılar. İstilacılar ve onların mütecaviz orduları kendilerine hiçbir vakit baskı yapmaktan geri kalmadı. Fakat bu baskı ne kadar kuvvetli olursa olsun bu büyük fikir hareketine karşı duramayacaktır. İnsanlığa yönelmiş fikir hareketi er geç başaracaktır. Bütün mazlum milletler zalimleri bir gün mahv ve yok edecektir. O zaman dünya yüzünden zalim ve mazlum kelimeleri kalkacak, insanlık kendisine yakışan bir toplumsal hale kavuşacaktır. Bizim milletlerimiz o zaman bu gayeye ulaşan milletler arasındaki önceliğiyle cidden iftihar edecektir. 3 Ocak 1922 Frunze'nin Verdiği Ziyafette Konuşma
Sayfa 117 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
843 öğeden 761 ile 770 arasındakiler gösteriliyor.