134 syf.
4/10 puan verdi
·
Read in 6 days
okunmasında tadı olmayan damakta kalan acı ve keyifsiz tadımsızlık ele alınmayacak kitaplardan. (şahsi görüşüm, beğenenler alınmasın:)) Kardeşimin kitaplığında bulduğum, kapağına ve ismine merak duyarak elime aldım. İçinde öyküler barındıran kitap günlük hayattan esinlenerek yazılmış. Keyfekader kahvesi bölümü dışında keyif veren ilgi bir yanı yok.
Keyfekader Kahvesi
Keyfekader KahvesiAykut Ertuğrul · Okur Kitaplığı · 2011280 okunma
138 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Okuduğum ilk Sait Faik eseri "Semaver", adını ilk hikayesinden alıyor. Daha önce Sait Faik okumadıysanız ve hayatını bilmiyorsanız belki klasik memleket hikayeleri tarzı bir beklenti veya bir yanılgıya düşebilirsiniz. Ancak bu hikâyeler arasında Fransa'dan, İtalya'dan parçalara sıkça rastlıyoruz. Hikayeler sanki bugün yazılmış gibi canlı ve sanki sıradan kişilerin içlerine ayna tutuyor. Kitaptaki en uzun hikaye, "İhtiyar Talebe", ki o da 28 sayfa, bu bağlamda sizi sıkmıyor, boğmuyor. Elinizdeki kalın bitmeyen romanlardan nefes alıp bir iki hikaye okumak isterseniz şans vermenizi ve kısacık hikayelerin bile üzerinize nasıl tesir edebildiğini deneyimlemenizi öneririm. Kitapla ilgili ve belki de okuyacağım diğer Sait Faik eserleriyle ilgili tek kötü eleştirim fazlaca dipnot, her sayfada 2-3 eski kelime bulunması. Ki bu kelimelerin tamamına yakını dağarcığınıza kazandıramayacağız kadar eski ve muhtemelen bir daha görmeyeceğiniz kelimeler. Bu kadar fazla olunca bazen hikayenin akışını veya uzun bir cümleyi rahatsız edici şekilde bölebiliyor. Ama bu benim şahsi görüşüm, bulunduğunuz yaş grubu veya beklentilerinize göre sizdeki etkisi farklı olabilir. Keyifli okumalar..
Semaver
SemaverSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 201911.9k okunma
Reklam
350 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 18 days
"Görünen şeyler, görünmeyen şeyleri gösterir."
Yazar kitabın önsözünde esas ilgi alanının Ortaçağ İslam felsefesi olduğunu ancak antikçağ Yunan felsefesinin gerek İslam gerek batı medeniyetine olan etkilerinden dolayı söz konusu eseri yazma girişiminde bulunduğunu ifade etmiştir. Bu ihtiyaç doğrultusunda yazılan 5 ciltlik serinin ilkini oluşturan bu kitap Sokrates öncesi Yunan Felsefesine
İlkçağ Felsefe Tarihi 1
İlkçağ Felsefe Tarihi 1Ahmet Arslan · İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları · 2013844 okunma
240 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Yusuf Yusuf dedikleri, birkaç beyle birkaç mermi...
Üç saattir incelemelerde eleştirel bir satır, bir fikir hatta bir kelime arıyorum... Arıyorum ki, kitapla ilgili yakın bulduğum bir görüşü repost edip şu satırları şu sıcakta yazma yükünü üzerimden atabileyim... Yok maalesef, olmadı... Bunun pek çok nedeni olabilir tabii... Ancak Kuyucaklı Yusuf özelinde bu hayranlığa, bu müthiş etkilenmeye
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yakamoz Yayıncılık · 2019176.3k okunma
Araştırmacı kendi din ve mezhep inancını yaptığı araştırmaya aksettirme hakkına sahip değildir. Dini duygularını yaptığı araştırmaya karıştıran bir araş­ tırmacı objektif davranmamış olur. Örneğin, Haçlı Seferleri üzerinde araştırma yapan bir bilim adamı ister Hıristiyan ister Müslüman olsun dini duygularını yaptığı araştırmalara yansıtamaz. İlmî
“Boo-zaa" diye seslenirken, içinden geçen duyguların evlerde oturanlara geçtiĝinin hem gerçek olduğunu, hem de tatlı bir hayal olduğunu da biliyordu Mevlut. Bu âlemin içine gizlenmiş bir baş- ka alem olduğu ve ancak kendi içine gizlenmiş ikinci kişiyi dışarı çıkarabilirse hayalindeki aleme yûrûye yürûye ve düşüne düşüne ulaşacağı da doğru olabilirdi. Mevlut şimdi bu alemler arasında seçim yapmayı reddediyordu. Resmi görûş de doğruydu, şahsi görüş de; kalbin niyeti de haklıydı, dilin niyeti de. Bu da rek- lamlardan, afişlerden, bakkal vitrinlerine asılmış gazetelerden ve duvarlara yazılmış yazılardan çıkan kelimelerin Mevlut'a yıllardır söylediği şeylerin gerçek olabileceği anlamına geliyordu. Şehir ona kırk yıldır bu işaretleri ve kelimeleri yolluyordu. Mevlut da çocuk- luğunda yaptığı gibi, şehrin kendisine söylediği şeylere bir cevap verme dûrtüsü duyuyordu içinde. Şimdi konuşma sırası kendisine gelmişti sanki. Mevlut şehre ne söylemek isterdi? Mevlut siyasi slogan yazar gibi şehre bildireceği görüşünün ik olması gerektiğini çıkaramadı. Belki de bu, gençliğinde yaptığı gibi duvarlara yazacağı resmi görüşû değil, şahsi görüşü olmalıydı.Ya da her ikisini de doğrulayan en derin şey olmalıydı bu söz. “Boo-zaa”
Sayfa 464Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.