Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayır, kadın gerçek­ten de korkar, hakikaten dehşete kapılır. Buna rağmen attığı çığlık yapaydır, çünkü kadın asla hakiki bir çığlık atamaz, gerçekten korktuğunda bile. Herhangi bir olayın neden ol­duğu korkma halinin sonucunda gerçek bir çığlık değil, ak­sine, kadının böyle anlarda atılması gerektiğine inandığı çığlık atılır. Bu alışkanlığı nereden edindiğini bilmiyorsun, ileride de öğrenemeyeceksin. Sonradan kadının, insanların belli durumlar karşısında nasıl çığlık atacaklarının tüm ay­rıntılarıyla tasvir edildiğini tahmin ettiğin korku romanları­na düşkün olduğunu ya da katillerin ne kadar korkunç gülebildiğinin, kurbanlarınsa ne büyük bir dehşet içinde bağırdı­ğının gösterildiği polisiye filmler izlemeyi sevdiğini, belki de korkunç olaylarla dolu bir dönemde yetiştiğini ve o za­manlar atılan ve ölüm çığlığı olmayan her çığlığın ister iste­mez yapay kaldığını, zira nasıl sahte bir hayatın içinde haki­ki bir hayat olamazsa bu kadar çok dehşetin vuku bulduğu yerde de hakiki çığlıkların olamayacağını, dolayısıyla kadı­nın genç kızlığından bu yana yanlış çığlıklar atmayı alışkanlık edindiğini düşüneceksin.
Bu günlerde insanlar, akıllarıyla yiyorlar, bedenleriyle değil. Birçok insan, yediği şeyde monosodyum glutamat olmasını önemsemi yor ve yalnızca dilinin ucuyla tat alıyor, böylelikle de kolayca kan dırılıyor. İlk önceleri, insanlar sadece yaşadıkları için ve yemek lezzetli olduğu için yerlerdi. Modern insanlar, eğer ayrıntılı tatlandırıcılar kullanmazlarsa, yemeklerin tatsız olacağını düşünmeye başladılar.Eğer yemekleri lezzetli yapmaya çalışmazsanız, doğanın bunu za ten yaptığını görürsünüz. Dikkat edilecek ilk husus, yiyeceklerin kendiliklerinden lezzetli oldukları bir yaşam şekli sürdürmektir, ama bunun yerine bugün, bütün çaba yemeklere tat katmaya gitmektedir. İronik bir şekilde, lezzetli yemekler hepten ortadan kalkmıştır. İnsanlar lezzetli ekmek yapmaya çalıştılar ve lezzetli ekmek yok oldu. Zengin, zevk verici yemekler yapma çabasıyla işe yaramaz yemekler yaptılar ve artık insanların iştahları tatmin edilemiyor. En iyi yemek hazırlama yöntemleri, doğanın narin tatlarını koruyanlardır. Çok eski zamanların gündelik bilgeliği, insanların, güneşte kurutulmuş salamura, tuz salamurası, kepek salamurası ve miso salamurası gibi değişik şekillerde sebze salamuraları yap malarıyla sebzenin kendi tadının da korunmasını sağlamıştır. Yemek pişirme sanatı, deniz tuzu ve çıtırdayan bir ateşle başlar. Yemek, aşçılığın temel ilkelerine duyarlı biri tarafından hazırlandı ğında, doğal tadını korur. Eğer yemek, pişirilme sonucunda garip ve egzotik bir tat kazanırsa ve bu değişikliğin nedeni yalnızca damağı memnun etmekse, bu sahte bir pişirmedir
Sayfa 144 - Kaos
Reklam
Sırtımda hala kumların ılıklığını hissediyordum, üzerimde güneş kadar sıcak bir kadın vardı ve kahkahalarla gülüyorduk. Bu gerçekten de dünyanın en komik, en saçma ve en karmaşık evlenme teklifiydi. Tek kelimeyle mükemmeldi.
"Sadakatin sadece bir dövme, aşkın sadece bir alıntı, mutluluğun bir efsane ve sahte olmanın bir yaşam tarzı olduğu nesilde sıkışıp kalmışız."
Tam da olması gerektiği gibi Olive’le Maui’ye ikinci seyahatimizde, cebimde bir yüzük vardı.
Sayfa 297Kitabı okudu
Bir ilişki sizi dış dünyanın zalim beklentilerine karşı koruy­amaz, korumamalıdır da. Bir ilişkide "güvenlik" ve "koruma" aramak yanlış bir hedeftir. Karşınızdaki kişi sizi korumak is­terse, bir süreliğine kedinizi güvende hissedebilirsiniz ama bu sahte bir güvenliktir.
Pdf
Reklam
Ethan’la geçirdiğim her saniye sanki kendime harika bir çift yeni ayakkabı almışım ya da dışarıda çok pahalı bir yemeğe çıkmışım gibi şımartılmış hissediyordum.
Sayfa 210Kitabı okudu
Ethan bana dönüp gülümsedi ve sanki o gülümsediğinde güneş daha da parlaklaştı.
“Ethan, ben kötü bir yalancıyım.” “Hadi ha az evvel çok başarılıydın halbuki.” “Hiçbir zaman bu konuda iyi olamadım, tamam mı? Senin gibi karanlık güçler tarafından ele geçirilmeyen bazılarımız dürüstlüğün bir erdem olduğuna inanıyor.”
Bugün, önceki arslanların yerine maymunlar geçmiş, hakiki âlimlerin kürsülerine sahte kalıpları/taklitleri oturmuştur.
Sayfa 169 - İşaret YayınlarıKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.