Nerede insan hakları, nerede ifade özgürlüğü?! Bati medeniyeti; kendilerinin ne kadar kokuşmuş, gaddar bir canavar olduğunu her fırsatta gösteriyor. Ey bu vatan gençleri! Firenkleri taklide çalışmayınız! Âyâ, Avrupa'nın size ettikleri hadsiz zulüm ve adavetten sonra, hangi akıl ile onların sefahet ve bâtil efkârlarına ittiba edip emniyet ediyorsunuz? Yok! Yok! Sefihane taklid edenler, ittiba değil, belki Şuursuz olarak onların safına iltihak edip kendi kendinizi ve kardeşlerinizi i'dam ediyorsunuz. Âgâh olunuz ki, siz ahlâksızcasına ittiba ettikçe, hamiyet davasında yalancılık ediyorsunuz!.. Çünki Şu surette ittibaınız, milliyetinize karşı bir istihfaftır ve millete bir istihzadır!.. BEDİÜZZAMAN SAiD NURSÎ
Madem hakikat böyledir. Âkıl isen ibadet cihetinde yalnız bugünü düşün ve onun bir saatini, ücreti pek büyük, külfeti pek az, hoş ve güzel ve ulvi bir hizmete sarf ediyorum, de. O vakit senin acı bir füturun, tatlı bir gayrete inkılab eder.
Reklam
"Evet, muhabbet kalpte ve akıl dimağdadır; elde ve ayakta aramak abestir."
Sayfa 63 - RNK/ MuhâkematKitabı okudu
Ve bundan anla ki, bu hayatın gayesini "Rahatça yaşamak ve gafletli lezzetlenmek ve heveskârâne nimetlenmektir" diyenler, gayet çirkin bir cehâletle, münkirâne, belki de kâfirâne, bu pek çok kıymettar olan hayat nimetini ve şuur hediyesini ve akıl ihsânını istihfaf ve tahkir edip, dehşetli bir küfrân-ı nimet ederler.
Sayfa 373 - RNK NEŞRİYATKitabı okudu
"Gel, ey nefsim gibi kendini âkıl zanneden akılsız arkadaş! Şu saray-ı muhteşemin sahibini tanımak istemiyorsun! Halbuki herşey onu gösteriyor, ona işaret ediyor, ona şehadet ediyor."
Sayfa 285 - RNK Okuma programı
İbn-i Sina:
"Îman ederiz. Fakat akıl bu yolda gidemez."
Sayfa 90 - Baskı Tarihi: Ekim 2013Kitabı okudu
Reklam
Evet hakiki terakki ise: insana verilen kalb, sır, ruh, akıl hattâ hayal ve sair kuvvelerin hayat-ı ebediyyeye yüzlerini çevirerek, herbiri kendine layık hususi bir vazife-i ubûdiyyet ile meşgul olmaktadır.
Ey bu vatan gençleri! Frenkleri taklide çalışmayınız! Âyâ, Avrupa'nın size ettikleri hadsiz zulüm ve adâvetten sonra, hangi akıl ile onların sefâhet ve bâtıl efkârlarına ittibâ' edip emniyet ediyorsunuz? Yok! Yok! Sefîhâne taklid edenler, ittibâ' değil, belki şuûrsuz olarak onların safına iltihak edip kendi kendinizi ve kardeşlerinizi i'dâm ediyorsunuz. Âgâh olunuz ki, siz ahlâksızcasına ittibâ' ettikçe, hamiyet da'vâsında yalancılık ediyorsunuz! Çünkü şu sûrette ittibâ'ınız, milliyetinize karşı bir istihfaftır ve millete bir istihzâdır! هَدٰينَا اللّٰهُ وَاِيَّاكُمْ اِلَى الصِّرَاطِ الْمُسْتَقِيمِ
Sayfa 123
İman ve Küfür Muvazeneleri
Âkıbeti görmeyen, bir dirhem hazır lezzeti, ileride bir batman lezzetlere tercih eden hissiyat-ı insaniye, akıl ve fikre galebe ettiğinden ehl-i sefaheti sefahetinden kurtarmanın çare-i yegânesi; aynı lezzetinde elemi gösterip hissini mağlup etmektir.
Sayfa 6
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.