Bir ticaret yapmadım, nakd-i ömür oldu heba, Yola geldim lâkin göçmüş cümle kervan bîhaber. Ağlayıp nâlân edip düştüm yola tenha garib, Dîde giryan, sîne biryan, akıl hayran bîhaber. ~Niyazi Mısrî
Sayfa 35
Bunu okumazsan gece rüyana yılan girsin!
ATATÜRK’ümüzün aramızdan ayrılışından bu yana biz devrimleri, değil ileriye götürmek yerinde tutamadık. O, koşmayı emretti. Biz sırt üstü yattık. O, milli şuur, millî vicdan ve millî birlik dedi. Biz bunların hepsini parçaladık. O, vatana bakın, ormanları koruyun, sanatı, ziraati, kültürü ileri götürün dedi. O, gerici şeyhi, dervişi ve kara
Reklam
166 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Risale benim için deniz yolculuğunda etrafı türlü ferahlatıcı amillerle çevrili sekine verici bir serüven oluyor.. يَا بَاق۪ٓى اَنْتَ الْبَاق۪ى cümlesindeki hakikatleri birkaç nüktede beyan ediyor ki insanın sırtından yükleri iniyor gibi bir rahatlık veriyor. "bir ameliyat-ı cerrahiye hükmünde kalbi masivadan tecrid ediyor, kesiyor."
Hakikat Nurları
Hakikat NurlarıBediüzzaman Said Nursî · Envar Neşriyat Yayınları · 0158 okunma
insan fıtraten gayet zayıftır .Halbuki her sey ona ilişir , onu müteessir ve müteellim eder.Hem gayret acızdır .Halbuki belaları ve düşmanları pek çoktur.Hem gayet fakirdir.Halbuki ihtiyacatı pek ziyadedir.Hem akıl ona yüksek maksatlar ve baki meyveler gösteriyor. Halbuki eli kısa , ömrü kısa , iktidarı kısa , sabrı kısadır...
Sayfa 62
اَفَلَمْ يَنْظُرُٓوا اِلَى السَّمَٓاءِ فَوْقَهُمْ كَيْفَ بَنَيْنَاهَا وَزَيَّنَّاهَا... "Üstlerindeki göğe bakmazlar mı, onu nasıl bina edip süsledik... (Kaf Suresi: 6.) Sonra göğün yüzüne bak, nasıl sükûnet içerisinde bir sessizlik, hikmet içerisinde bir hareket, hasmet içerisinde bir parıldama, ziynet içerisinde bir tebessüm göreceksin. Bunlar intizam-ı hilkat, ittizan-ı sanat ile beraber olmaktadır. Kandilinin parlaması, lâmbasının ışık vermesi, yıldızlarının parıldamaları akıl sahiplerine sonsuz bir saltanatın varlığını ilân eder.
Sayfa 979Kitabı okudu
Reklam
24'de 1'i
...her gün yirmidört saat sermaye-i hayatı Hâlık'ımız bize ihsan ediyor. Tâ ki, iki hayatımıza lâzım şeyler o sermaye ile alınsın. Biz kısacık hayat-ı dünyeviyeye yirmiüç saati sarfedip, beş farz namaza kâfi gelen bir saati pek çok uzun olan hayat-ı uhreviyemize sarfetmezsek, ne kadar hilâf-ı akıl bir hatâ ve o hatânın cezası olarak hem kalbî, hem rûhî sıkıntıları çekmek ve o sıkıntılar yüzünden ahlâkını bozmak ve me'yusane hayatı-ni geçirmek sebebiyle değil terbiye almak belki terbiyenin aksine gitmekle ne derece hasaret ederiz kıyas edilsin.
"Uyanınız! Âlem-i İslâm'ın fecr-i sadıkında gaflette bulunmak, kat'iyyen akıl kârı değil!"
Sayfa 157
Bir Ticaret Yapmadım, Nakd-i Ömür Oldu Heba, Yola Geldim Lâkin Göçmüş Cümle Kervan Bîhaber... Ağlayıp Nâlân Edip Düştüm Yola Tenha Garib, Dîde Giryan, Sîne Biryan, Akıl Hayran Bîhaber...! {Niyazi Mısrî}
Gel, ey nefsim gibi kendini âkıl zanneden akılsız arkadaş! Şu saray-ı muhteşemin sahibini tanımak istemiyorsun! Halbuki herşey, onu gösteriyor ; onu işaret ediyor; onu şehadet ediyor. Bütün bu şeylerin şehadetini nasıl tekzib ediyorsun? Öyle ise, bu sarayı da inkâr et ve "Âlem yok, memleket yok" de ve kendini de inkâr et, ortadan çık.
Sayfa 265 - Tenvir NeşriyatKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.