Gerçek şu ki, bizler terliksi hayvandan biraz daha karmaşık hayvanlar, organizmalarız. Ölünce bitiyor. İnsanların ölümden de öte, diğer canlılardan farklı, öte aleme geçme özelliği olduğu tam bir megalomanlık. Hayatta elbette ki özeliz, üstünüz, çünkü en güçlü ve en acımasız olanlarız. Kuralları biz koyarız. Ama ölümde, Tanrının gözünde özel olduğumuza inanmak, ona yalakalık yapıp bundan kurtulabileceğimizi sanmak, kulağa çok komünistçe gelecek ama, en baştan beri zenginlerin fakirleri oldukları yerde tutuyor diye düşünmekle aynı şey.
Cennet, cehennem ve diğer bütün şeyler sadece insan icadı. Her din, her inanç insanların uydurduğu mitlere dayanır. Peki neden bunu yaparlar? Çünkü cevap ararlar. Ama hepsinden öte, ölümlerinin nihai şey olmasından korkarlar. Kendilerinden geriye hiçbir şey kalmamasından. Bu yüzden her din şu veya bu biçimde ölümden sonra bir yaşam sunar: cennet,cehennem,yeniden doğuş… ‘var olmanın’ herhangi bir türü. Ama biz ve bizim gibiler artık işin aslını biliyoruz, öyle değil mi?