"Aşktı maveranın soluğuma üflediği,
Aşktı ateşlerin İbrahim nöbeti
Ve yine aşktı topuklarıma tuz olan
Demir çarıklı çölleri seraplardan ayıran
Elifle başlayıp elifte bitendi aşk
Ahtı aşk.
Sende olanı senlemek, benliği beklemekti aşk.
Gitmekti vuslatın seherine,
Eğilmekti efkârınla secdeye,
Kalmaktı aşk.
Yakışmaktı toprağa.
Topraklaşmaktı aşk.
Aşk atılmaktı dehlizlere,
Eyüp gibi düşmekti sabrın cevherine,
Aşk Kaf Dağı'nda anka aramaktı,
Aşk küllerinden yeniden doğmaktı.
Aşk visal orucuydu maşukta,
Aşk Şems, neredesin?
Ah dost, ne hâldesin?
...
Düşerken gözlerimden zaman.
Neredesin ey sensizlik?
Neredesin ey üşüyen yanım?"