Yeni atandığım şu günlerde okuldaki çocuklara nasıl kitabı sevdirsem diye düşünürken çok güzel tavsiyeleri olan bu kitapla tanıştım, daha doğrusu 
Ayşe Kandur (bilenler bilir) sayesinde tanıştırıldım. Buraya bakarsa da bir teşekkürü de ona bırakalım.
Kitap hem anne baba gözünden çocuğa yapılan okuma baskısını ele alıyor hem öğretmen gözünden hem çocuk gözünden son olarak da kendimize yaptığımız baskıdan bahsediyor. Öğrencilere kitap okuyun diye sürekli telkinde bulunacağınıza ağzına kitabın balından çalın diyor,kendi öğretmenlerinin edebiyat dersine gelip sürekli roman açıp okuduğundan bahsediyor ki ben hayran kaldım ve aklıma bizim de bir hocamızın ara ara bize kendi kitabından kesitler okuduğu geldi,çok hoşumuza gidiyordu nasıl da unuttuk, ben de en kısa zamanda bunu yapacağım güzel okunacak bir kitap bulayım hemen uygulamaya koyulacam. Azcık bile o zevki verebilirsem ne mutlu bana..
Kitabın birçok yerini çizerek okudum,çoğunu alıntıya da taşıdım şu da bayıldığım cümlelerden oldu:
"Mesele okumaya vaktim olup olmadığı değil (kaldı ki bu vakti kimse bana vermez),bir okur olma zevkini kendime tanıyıp tanımamamdır."
Daha yazılacak çok şey de olabilir ama beni en çok şaşırtan şeylerden birini de söyleyip son veriyorum incelememe; nasıl oluyor da yabancı bir yazarın ele aldığı şeyler bu kdar bizim de gerçeklerimiz oluyor? Okurken sürekli bunu düşündüm..
Popular Science Türkiye - Sayı 69Popular Science Türkiye Dergisi · Doğan Burda Dergi Yayınları · 201832 okunma
Çanakkale cephesinde kolunu kaybeden subay Ahmet Celal, erinin köyüne gelir. Çünkü kendi memleketi İstanbul, fiili işgal altındadır. Ancak sığınmayı umduğu Anadolu’nun kalbinde kendini yapayalnız hisseder. Anlaşılmaz ve anlamaz. Köylülerle kendi zihni arasında bir duvar vardır sanki.
***
Öyle güzel bir kitap ki… Bir toplum eleştirisi, bir öz eleştiri niteliğinde. Bir yandan, Ahmet Celal’in dediği gibi Milli Mücadele yıllarının arka bahçesini anlatıyor, diğer yandan İnönü Savaşlarından Sakarya Savaşı’na kadar geçen süreci Orta Anadolu’da bir köyü merkeze alarak anlamamızı sağlıyor.
Yaban 
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
