Zaman durmadı, duramazdı.
Gelecek çok çabuk geliyordu
Ve geçip gidiyordu geçmiş aldırış etmeden.
Dediğim gibi geçmiş gidiyordu, gençlik bitiyordu
Ve dün yeni dediklerimiz eskiyordu bir bir.
Uslanma hiç hep deli kal
Büyüme sakın çocuk kal
Es deli deli böyle kal
Son harmanında sevdanın
Tüken toz toz savrula kal
Suçüstü bulmalı ölüm
Ölürken de sevdalı kal...
Sen, sen ol da öylece kal
sakın büyüme çocuk!
Bizim dünyamızda keder,
bizim dünyamızda dert dolu...
dolu dolu yaşa çocukluğunu
ve sakın büyüme olur mu?
Jean-Paul Sartre : Pardon Monsieur?!?!? Kime itaat edecekmişim? Ona itaat edeceğim mi düşünülüyormuş?!! Benden ciddi ciddi bunu mu umuyorlarmış?!!
Karşımda büyümüş de küçülmüş bir adam duruyordu. Boyu posu henüz serpilmemiş, ufak yaşına göre pek olgun tavırlar sergileyen bu küçük akil adamın yaşı ile tavırları arasındaki ters orantıya neyin sebep