Tırnaklarımı kaburgasındaki dövmesine geçirdiğim zaman nefesini yutuyordu. Beni ileri doğru savurdu. Sevişmemizin gürültüsü odada yankılanıyordu. Birbirine karışmış vücutlarımız ve ağır ağır nefes alışımız seks ve ter kokusuyla birleşiyor ve zihnimi ele geçiriyordu. Bu anın içinde ıslanmak istiyordum. Hissetmekte olduğum mutluluğa ve aşka batıp çıkamamak istiyordum çünkü çok yakında bunun sona erece­ğini biliyordum. “Sakın,” dedi emreden bir sesle. Kafam karışıyordu, engel olamıyordum. “Sakın oraya gitme. Burada kal. Tam burada benimle kal Natalie.” Peşimi bırakmayan o düşünceden kurtulup ona odaklandım. Beni kaplayan çerçevesini, ruh ruha, ten tene şu anda paylaştığımız bu bağı ezberliyordum. Nereden geldiğini anlamadığım bir şekilde orgazma ulaşmıştım ve Liam’ın kollarında kendimden geçtim. “Ah... Aman Tanrım.” Liam hareket etmeyi kesti ve saf zevk denizine kendimi bırakışımı izledi. Kıvrılarak hafifçe yana çekildim ve elini aramıza yerleştirerek klitorisime bastırdı. Vücudumdaki her zevk zerresini emiyordu. “Yapamam,” dedim, durması gerekiyordu. Bu çok fazlaydı. “Yapabilirsin,” dedi sert bir sesle. Vücudumdaki mutluluğu son damlasına kadar sa­ ğıyordu. Sonsuz oluyordum. Kollarım iki yanımda uyuş­ muşken yeniden hareket etmeye başladı. “Senin dağılışını izlemekten hiç bıkmayacağım.” Daha sert gidip gelmeye başlamıştı ve uyguladığı güç yüzünden yukarı kaymıştım.
Sayfa 48
136 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Yumuşak Yeraltı Öyküleri Üzerine
Bir Sait Faik sıcaklığı beklediğim öykülerden. Çırpına çırpına, çarpıla çarpıla ayrıldım. Her biri sadece bir kaç sayfalık olan ve asla mutlu bitmeyen. Ve yani hepsi de çok etkiliyor insanı. Bazen kara komik esintiler okuyorsunuz. Bazen korkuyla ürperti hissediyorsunuz. Tüyleriniz şaşkınlıktan ya da dehşetten diken dilen oluveriyor. Yazarın renkli kişiliğine nasıl da aykırı di mi?
Sakın Oraya Gitme
Sakın Oraya GitmeYekta Kopan · Can Yayınları · 2016919 okunma
Reklam
Okumaktan ve sevmekten daha anlamlı hiçbir şey yoktu hayatta.
Sayfa 125 - Kalltorpssjön Laneti adlı öyküsündenKitabı okudu
“Hayat bizde soru işaretleri bırakabilir ama edebiyat bırakmamalı, öyle mi?” “ Hayatı anlamak için sığınmıyor muyuz edebiyata?”
İnsan rüya gördüğü dilde özgürce yazabilmeli.
Sayfa 63 - Bana göre sansür üzerineKitabı okudu
Sığın o lanet sessizliğine. Annelik terazisi dediğin şey, korkaklığı evlatlarına paylaştırmaya yarıyor sadece.
Reklam
Babalık sonradan giyilen bir gömlek, çoğu erkeğin düğmelerini doğru ilikleyemediği.
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Demedim mi?
Demedim mi? Şiiri Oraya gitme demedim mi sana, seni yalnız ben tanırım demedim mi? Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben'im?Bir gün kızsan bana, alsan başını, yüz bin yıllık yere gitsen, dönüp kavuşacağın yer ben'im demedim mi?Demedim mi şu görünene razı olma, demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben'im asıl, onu süsleyen, bezeyen ben'im demedim mi?Ben bir denizim demedim mi sana? Sen bir balıksın demedim mi? Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın, senin duru denizin ben'im demedim mi?Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi? Demedim mi senin uçmanı sağlayan ben'im, senin kolun kanadın ben'im demedim mi?Demedim mi yolunu vururlar senin, demedim mi soğuturlar seni. Oysa senin ateşin ben'im, sıcaklığın ben'im demedim mi?Türlü şeyler derler sana demedim mi? Kötü huylar edinirsin demedim mi? Ölmezlik kaynağını kaybedersin demedim mi? Yani beni kaybedersin demedim mi?Söyle, bunları sana hep demedim mi
Leyla ile Mecnun
Leyla ile MecnunFuzuli · Ren Kitap · 20221,930 okunma
Açelya...
Gitme, uzaklaşma benden Açelya, Hasret bırakma beni kokuna, Kanadı kırık bırakma beni, İtme beni bu sonsuz boşluğa. Uzaklaşma benden Açelya. Tut elimi sakın bırakma açelya, Hayallerimi süsle aşkın hülyasında, Sürükle beni peşinden, ordan oraya, Ömrümü sereyim ayakların altına, Elimi bırakma açelya. Hiçlik rüzgârına savurma küllerimi, Vereyim eline aşkımın delilini, Yitireyimde sana olan özlemimi, Atayım kendimi kalbinin serinliğine, Sev beni Açelya, sev beni. Eyvah, Eyvah Açelya! Hasret bırakma beni kokuna, Kanadı kırık bırakma beni, İtme beni bu sonsuz boşluğa, Eyvah, Eyvah Açelya!
Yüce Dosta
ayrılış günü yüklemediler bir şey alaca tüylü develere en son o ayrıldı haykırdım tutamadım kendimi uzaklara gitme diye ey benim iki gözüm, canım kesib’e mutlaka uğra yönel lâ’lâ tepesine doğru
Reklam
Var böyle insanlar..Yerini bulamayan çiçekler gibi..
Kaliteli, el emeği ile üretilmiş, güzel bir masaydı Nadir Sözen. Bozuk olan üstünde durduğu zemindi. Bir ayağının altına ne kadar destek konulursa konulsun, hangi öykünün sayfaları katlanıp sıkıştırılırsa sıkıştırılsın sallanıyordu. Hep sallanıyordu.
Ezberlediğimiz nedenlerin dışında bir neden olamaz mı? Hatta belirgin hiçbir neden olmadan bildiğimiz kalıpların dışında davranamaz mı insan?
Neydi o söz? 'Alt tarafı gelecek, özlemlerimizden kuruludur, başka neden olacak...' o yüzden kendini üzme artık. Yaşa, yaşat.
Gökten bir elma düşmüştü, bunun değerini yalnızca sevgi dolu yüreğiyle seven bildi...
1,474 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.