öğretilmiş korkular
Anne babalar çocuklarını tehlikelere karşı koruma ve onları uyarma adına bazen işin dozunu kaçırır, içlerine korku salarlar:
"Sakın elimi bırakma, kaybolursun. Sakın evin önünden ayrılma, kötü adamlar seni kaçırır. Sakın oraya çıkma, düşersin. Sakın sokağa çıkma, araba çarpar. Tanımadığın birinden şeker ve çikolata gibi şeyler alma, elinden tutup götürmek isterse gitme, gidersen sana kötülük yapar," gibi abartılmış uyarılar çocukta çevreye ve insanlara karşı korku beslemeye yol açmaktadır. Bazı anne babalar ve çocuk bakıcıları çocuklara söz dinletmek ve uslandırmak için öcü, cadı, hortlak, dev, hayalet gibi hayali varlıklarla veya polis, doktor, iğneci, dilenci, hırsız gibi yabanacı insanlarla korkutma yolunu seçmektedir.
Sayfa 83
Babalık sonradan giyilen bir gömlek,çoğu erkeğin düğmelerini doğru ilikleyemediği.
Sayfa 12Kitabı okudu
Doğanın geveze olduğu günlerde hayatıyla ilgili kararlar vermeyi severdi.
Sayfa 83Kitabı okudu
Arkasında üç öykü kitabı ,derlemelerde yayımlanmamış öyküler,bir roman taslağı bırakıp ''Yaşarken Ölen Yazarlar Derneği''ne kaydını yaptırdı.
Sayfa 85Kitabı okudu
Hayat bizde soru işaretleri bırakabilir ama edebiyat bırakmamalı ,öyle mi?
''Hayatı anlamak için sığınmıyor muyuz edebiyata?Bunun için okumuyor muyuz?Hesaplaşabilmek ,kendi varlığımıza bir neden bulabilmek için...''
Sayfa 88Kitabı okudu
Nadir ayağa kalkıp,''Edebiyata yüklediğiniz kutsal anlamlardan da ,kitaplardan önce yazarlara hayranlık duymanızdan da ,o ağdalı cümlelerinizden de nefret ediyorum.
Sayfa 89Kitabı okudu
Esaret huzur getirmez,sahibin gözünü boyamasına izin verme.
Sayfa 96Kitabı okudu
''Aşmamız gereken engelleri aşalım,yıkmamız gereken çitleri yıkalım ,ciğerlerimizi başka bir coğrafyanın havasına emanet edelim.Gidelim.Çünkü bil ki ey sevgili ,ne karar vermekten korkarım ne de belirsizlikten.Çünkü bil ki ey sevgili,içimde senin merak fırtınalarını yutacak kasırgalar vardır.Şunu da bil ki ,sadece seninle bu sevginin esiri olmayı seven yüreğim,sensiz kalmaktan başka hiçbir şeyden korkmaz.Hadi gidelim.''
''Ne güzel anlattın,''dedi.
''Senin masalın bu,''Önemli olan bu anlatışım değil ,anlattıkların.............Her aynaya bakışımda gözlerim bir kez daha suçluyor beni.Meleğimizi yatağa her yatırışımızda bir kez daha duyuyorum şuçlusun diyen o sesleri.''
''Bu konuda anlaştığımızı sanıyordum.Suç diye bir şey yok .Karar ve suç birbirinden o kadar ayrı ki.Aradığın gerçekse eğer...Neydi o söz ...Rastlantıdan başka nedir gerçek olan?Suçlama artık kendini .Zayıf hisssettiğin anlarda bile zaafların seni yanmesine izin verme,zaten bir arda olamazdık,Olsaydık da başaramazdık.Böylesi daha iyi,çok daha iyi.''
Sayfa 99Kitabı okudu
Okumaktan ve sevmekten daha anlamlı hiçbir şey yoktu hayatta.
Sayfa 125Kitabı okudu
Hayat koca bir lanetti.O laneti yeniden,damarlarımda,iliklerimde hissetmeden anlayamayacaktım ne olduğunu. Bir an önce o lanetin kaynağına inmeliydim.
Sayfa 129Kitabı okudu