202 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
Yani bir tek ben aynı durumda değilmişim dünkü paylasimimdan sonra bunu anladim. 8 yıl önce ile bugün çok şey değişse de bu kitabi o vakitler begendirmeyecek ne yaşıyor veya yasamiyordum bilmiyorum.. Fakat yaptığım alıntılarla olay örgüsü ve vurucu sözlerle ben kitaba bayıldım. Konusunu eminim herkes biliyordur genelde kitaplar, özelde sorgulayan,üreten, araştıran insan modelinin yasakli hale getirilmesi. Ve bunu yaparken sistemin kolelerinin sisteme olan bağlılığıni okudukça, Rabbim sen muhafaza eyle diye dualar ederek okuyorsun kitabı. Son bir cümle söylenecek olsa bu çim bicenle bahçıvan arasındaki farki anlatan alintida sakli diyebilirim : "Herkes ölünce ardinda bir şeyler bırakmali, derdi dedem. Bir çocuk,bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı. Veya ekilmis bir bahçe. Elinin bir şekilde dokunduğu bir sey, öldüğünde ruhunun gideceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektiğin o ağaca veya çiçeğe baktığında, sen orada olursun. Ne olduğu önemli değil, dokununca onu değiştirdiğin ve ellerini çektiğinde sana benzeyeceği bir seye dönüştürdüğün sürece, derdi. Sadece çim biçen adamla bahçıvan arasındaki fark dokunustadır, derdi. Çimleri bicen adam orada hiç olmamış gibidir; bahçivansa bir ömür boyu orada olacak." Ve evet 8 yıl sonra bu kitabı bana okutan güç #evladimsanadiyorum okuma grubu kitabı olmasıydı.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289bin okunma
Sıhhat için bir görüş... (kitaptaki ifade tarzını değiştirdim)
Bilge el Şakli, birleşmenin sıklığını şu şekilde belirlemiştir: "İster olgun olsun ister delikanlı, bir erkek, ayda iki-üç defadan fazla cinsi münasebet kurmamalıdır. Huysuz ve soğukkanlı olanlar, iki ayda bir kereden ileriye gitmemelidir. Ama son zamanlarda görüyorum ki, önüne gelen önüne gelenle yatıyor. Tabii sonra hasta oluyorlar."
Sayfa 158 - Cinsellikte sıklık...Kitabı okudu
Reklam
Seni sevmeme izin verdiğin için teşekkür ederim...
Merhaba sevgilim :). Bugün çok özel bir gün ve dahası yarın çok çok daha özel bir gün. Nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Seninle bize ait günlerin konuşmasını çok çok erken yapmıştık aslında. Sen takvimine not almıştın, bense birkaç kez unutup 17 Mart tarihinde sonsuza kadar aklıma kazımıştım. Senden saklı bir şeyim olmadığı için bunları anlatmamda
“Bil ki;dünya dediğin lüzumsuz bahçe,bazen her yer,bazen tek bir yer,bazen de hiç bir yerdir.İnsan dediğin kötü tohum,basen her şey,bazen tek bir şey,bazen de hiç bir şeydir.Ama tuhaf olan bu değildir.bu işteki asıl acayiplik,öyle ya da böyle oluşunun hiç fark etmeyişidir.Ve işte tam da fark etmediğini fark ettiğin o nefti anda,âlemin ritmi bozulur,içi boşalır,bir güvercinin karda bıraktığı ayak izlerine dönersin.Sonra azıcık kar yağar,silinirsin.Böyledir.”
Sayfa 337 - Hep KitapKitabı okudu
Biliyorsun, bazı yollara çıkılmaz. Yolun sonunda uçurum var göz göre göre gidilmez. Öyle hasretle bakma, oralar artık çiçeklerle dolu bahçe değil. Aradığın kişi artık orada değil, değişti. Senin hasret kaldığın kişi artık yüreğinin en derininde saklı.
108 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazarımız Engin Aşkın'ın; Terazi Kızı eserinden sonra kaleme aldığı ikinci kitabı Deniz Kızı yine öykü türünde yazılmış. Deniz Kızı, Martılar, Mor Çiçekli Orkide, Aşkını Bana Anlat, Üç Yıl Önce, Tatiana'nın Anı Defterinden, Aşk Yoksa Dokunmak Da Yok, Bende Saklı Kalsın, Yusufçuk, Saklı Bahçe başlıkları altında yazılmış on öykü. Üç Yıl Önce hariç; çocukları anlamasın diye ayrılanlar, karşılıksız aşk, ayrılık, ölüm, kavuşamama temaları üzerine öyküler. Üç Yıl Önce öyküsünde; eşinden gördüğü şiddete, aşağılanmaya dayanamayan bankada çalışan bir kadının, artık yeter diyerek evden çıktığı sırada, eşi de arkasından gelir ve... Bir filmde silah varsa mutlaka patlar deriz ya, Üç Yıl Önce öyküsünde de tabanca var ve patlıyor. Acaba ölen kim oluyor? Artemis'in kısaca hayatı da öykü içinde öykü gibi anlatılıyor ve Tolstoy'un Anna Karanina kitabını bitirdikten sonraki haline yer verilmiş. Uyku en iyi uyuşturucu. Ölümün bir başka hali. Hayattan kaçıyorum. Tabancayı unutacak kadar karanlığa daldım. Kalbimin sesini bu kadar gürültülü duymamıştım. ''Bir ara yazdım.'' ''Sonra?'' ''Yaktım...'' Kim mükemmel ki? “İnsanoğlu bu dünyayı hep kendisinin sanıyor oğlum. Bırak havyanı, kardeş kardeşini sevmiyor. Acımasız oluyor kimisi. Hor görüyor.”
Deniz Kızı
Deniz KızıEngin Aşkın · Kitap Müptelası Yayınları · 202417 okunma
Reklam
O kokun yalan o gülüşün gibi, Gönlümde yer etmiş bir gizli sığınak. Bakışlarınla dolaşıyor düşlerim, Rüyalar diyarında saklı bir bahçe. Dilimde dolaşan her hecede adın, Bir melodi gibi çalıyor içimde. Gözlerin yıldızlara ışık saçıyor, Geceye sır veren bir masal gibi. Kokun yalan olsa da kalbimde gerçek, Gülüşün ruhumda bir nehir gibi akar. Şiirler dizesinde adını anar, Sonsuzluğa uzanan bir serüven gibi.
Üzülme ve bil ki dünya dediğin lüzumsuz bahçe, bazen her yer, bazen tek bir yer, bazen de hiçbir yerdir.
Sayfa 337Kitabı okudu
Bir nefesliktir hayat..
"Yani bütün uzun hikâyeler bu kadarcıktır aslında. Ne kadar uzun başlarsan başla, sonunda hep kısacık bitersin. Bir rüyadan öbürüne devrilirken birdenbire nefesin kesiliverir. Ne bahçe kalır geriye ne çiçek ne de tohum. Bitersin..."
Ne adın kalır..ne hatıran..
"Sakın üzülme. Üzülme ve bil ki dünya dediğin lüzumsuz bahçe, bazen her yer, bazen tek bir yer, bazen de hiçbir yerdir. İnsan dediğin kötü tohum, bazen her şey, bazen tek bir şey, bazen de hiçbir şeydir. Ama tuhaf olan bu değildir . Bu işteki asıl acayiplik, öyle ya da böyle oluşunun aslında hiç fark etmeyişidir. Ve işte tam da fark etmediğini fark ettiğin o nefti anda, âlemin ritmi bozulur, içi boşalır, bir güvercinin karda bıraktığı ayak izlerine dönersin. Sonra azıcık kar yağar, silinirsin. Böyledir.."
Reklam
“Üzülme ve bil ki dünya dediğin lüzumsuz bahçe , bazen her yer, bazen de hiçbir yerdir.İnsan dediğin kötü tohum, bazen her şey, bazen tek bir şey, bazen de hiçbir şeydir.”
Üzülme ve bil ki dünya dediğin lüzumsuz bahçe, bazen her yer, bazen tek bir yer, bazen de hiçbir yerdir. İnsan dediğin kötü tohum, bazen her şey, bazen tek bir şey, bazen de hiç­bir şeydir.
"Üzülme ve bil ki dünya dediğin lüzumsuz bahçe, bazen her yer, bazen tek bir yer, bazen de hiçbir yerdir. İnsan dediğin kötü tohum, bazen her şey, bazen tek bir şey, bazen de hiç bir şeydir."