Eski Bir Yeşilçam Filmindeydim Bugün
Tren garındayım. Hızlı adımlarla yaklaştığım trene hareket saatinden beş dakika önce yetişiyorum. Soluklarımın hızıyla aynı hızda koltuğa yerleşiveriyorum. Yaz sıcağının bunalttığı bir günde trenin serin olması ile rahatlayıp, iyi bir yolcuğun beni beklediğini düşünüyorum. Yedi saatin kötü geçmesi için hiçbir sebep yok. Derken yakınlarımda ki
Haziran 2018 Hikaye Etkinliği
Yazar: https://1000kitap.com/Rumeysayyy Hikaye Adı : Kalemin Umudu Link: #30251439 Her sıkıldığında yaptığı gibi kuşandı kalemini, silgisini. Başladı bir beyaz kağıdı keşfetmeye. Köşesinden başladı ilkin zira satır başlarına dikkat etmezdi pek. Her beyaz yer yeni bir fetih kelimesiyken neden fethedilmemiş yer
Reklam
Kierkegaard'ı Övme Söylevi
"Sanki bilgelik kupasından içmemiştim de, içine düşmüştüm." Dünyamızda sadece 42.5 yıl gibi kısa bir zaman zarfında yer bulan Søren Aabye Kierkegaard için ne söylesem eksik kalır, onu bilerek başlıyorum bu yazıya. Kierkegaard, o bilgelik suyunun içine düşmüş, bize de kendisini okuma fırsatı ve kendisinin hayatımızı aydınlatma fırsatı
"Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım." (Zâriyât, 51/56). Şu halde insanların kendini öldürmeye, kendini veya ırzını başkasına satmaya hakkı yoktur. Ancak Allah'ın emrine ve hükümlerine uygun meşru nikaha izinlidir. Tersinde günahkâr olur. İnsanların amelleri, malları, mülkleri de birbirlerine karşı kendilerine bağlanmıştır. Bunlar da diğerlerine yasaklanmıştır. Fakat kendileri için mübah olduğundan kendi rızalarıyle diğerlerine de terkedebilir ve verebilirler. Akidler (anlaşmalar) ve malî işlemler bu esas üzerine yürür. Hâsılı hayat hakkına, hürriyet hakkına ve namus hakkına hiçbir kimsenin karışma hakkı yoktur. Bunlar insanın doğrudan doğruya Allah hakkı olan esasa dair haklarıdır. Ve bunlara saldırma, tecavüz büyük günahlardandır. Akıl ve din de böyledir.Canlarda, ırz ve namusda, akılda, dinde aslolan, mübah olma değil haram olmadır.
196 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
Livaneli'nin en güzel kitaplarından biri sanırım. Sanırım diyorum çünkü; daha okumadığım kitapları da var. Son ada ve bu adanın içerisinde anlatılan , insan ilişkilerinde ücretsiz mülk edinme hakkı, eşit paylaşım, ortak üretim, eşit gelir... gibi çağrışım yapan konular dile getirilmiş diye düşünüyorum. Asıl olan ada değil martıların nezdinde evlerinden , yurtlarından edilen canlıların direniş sembolü olması-''Martıların çok akıllı ve örgütlenebilen bir tür olduğunu okumuştuk ama bir kısmının kiremit kırma, bir kısmının insanlara saldırma işine ayrıldığını, bazı martıların ise birer kamikaze gibi intihar saldırısı yapma görevini üstlendiğini anlayınca gördüklerimize, duyduklarımıza inanamaz hale geldik''.- ve örgütlü mücadelenin yıpratılması için gösterilen iyinin toplum gözünde kötüye biçimlendirilmesi hali, gücü elinde bulunduranın sözleri bunu önceden ve günümüz koşullarında da nasıl şekillendirdiğini-“İşte,” dedi, “martıların ne kadar tehlikeli yaratıklar olduğu ortaya çıktı, değil mi komşularım? Ben size bunu anlatmaya çalıştıkça siz görmezden geliyordunuz. Bu vahşi kuşları savunuyordunuz bana karşı. Söyleyin, bunların teröristten ne farkı var ha? Ne farkı var!”- bu sözleriyle anlatıyor. Okuyun, okutun! Hiç martıdan terörist olur mu?
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351.9k okunma
Bu Site...Ah bu site...
Bu sitenin boku çıktı minvalinde iletilerden bıkmıştım ama en sonunda bana da böyle bir ileti yazdırmak zorunda bıraktınız.Ben anlamıyorum bu sitenin amacı ne? Okumak,yorumlamak,incelemek ve ya mesaj yoluyla istişare etmek değil mi? Evet bunu kötüye kullananlar olabilir fakat hergün ifşa kisvesi altında türlü iletiler görmek artık midemi
Reklam
Geri16
67 öğeden 61 ile 67 arasındakiler gösteriliyor.