Lazare’ın elini sıktım. Elimi elinden çekmedim bir süre, fakat ölen Michel’di, ben değildim. Daha sonra Xenie’yi sıkıca kollarımın arasına aldım; ona gerçek bir öpücük vermek isterdim, fakat bunun iki yüzlülük olduğunu hissettim ve hemen oradan ayrıldım. Gittiğimi gördüğünde, hareket etmeden ağlamaya başladı. Koridora çıktım. Bir salgın gibi, ağlaması bana da geçmişti.
İnananlar Kardeştir
Bu ülkenin bütün ırklarını, tek ırk, tek kalp, tek insan hâline getiren İslâmiyet olmuş. Biyolojik bir vahdet değil bu. Ne kanla ilgisi var, ne kafatasıyla. Vahdetlerin en büyüğü, en mukaddesi. İster siyah derili, ister sarı... inananlar kardeştir. Aynı şeyleri sevmek, aynı şeyler için yaşamak ve ölmek. Türk'ü, Arap'ı, Arnavut'u düğüne koşar gibi gazaya koşturan bir inanç; gazaya, yani irşâda. Altı yüzyıl beraber ağlayıp beraber gülmek. Sonra bu muhteşem rüyayı korkunç bir kâbusa kalbeden meşûm bir salgın: Maddecilik.
Sayfa 181 - İstanbul: İletişim, 2020.Kitabı okudu
Reklam
Başarılarımızın azametini takdir ederken bir diğer noktayı gözden kaçırmamalıyız: Tarih boşluk kabul etmez. Kıtlık, salgın ve savaşlar azalıyorsa, insanlığın bunların yerini alacak başka gündemleri olacaktır. Bunların ne olacağını çok iyi düşünmemiz gerekiyor. Aksi takdirde eski savaş meydanlarında muzaffer olurken yeni cephelerde hazırlıksız yakalanabiliriz. Peki 21. yüzyılda insanlığın gün deminde kıtlık, salgın ve savaşların yerini hangi meseleler alacak?
10/10 puan verdi
·
Liked
Düşünün çünkü henüz yasaklanmadı./Spoiler
Yıl 1984. Her ne kadar emin olmasak da. Ama yaşadığımız toplumda hiçbir şeyden emin değiliz. Zaten emin olmamız gerekmiyor, bize söylenene inanmamız yeterli. Dünya 3 kutba ayrılmıştı. Okyanusya, Avrasya ve Doğu Asya. Ya da biz Okyanusya’dakiler öyle biliyorduk. Zaten önemli olan bizim ne bildiğimiz değil partinin ne düşündüğümüzü istediğiydi.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023167.6k okunma
İnsanların istediklerini elde edememelerinin tek sebebi, olmasını istedikleri şeyler yerine, olmasını istemedikleri şeyler üzerine düşünüyor olmalarıdır. Düşüncelerinizi dinleyin; söylediğiniz sözlere kulak verin. Bu yasa kesindir ve hiçbir yanılma payı yoktur. İnsanoğlunun bugüne kadar gördüğü en büyük belalardan daha kötü bir salgın asırlardır ortalığı kasıp kavuruyor. Bu salgın hastalığın adı "istemiyorum" salgını. İnsanlar "istemedikleri" şeyleri baskın olarak düşünüp, konuşup, davranışlarına yansıtıp onlara odaklandıkça bu salgının ayakta kalmasına sebep oluyorlar. Tarihi değiştirecek olan nesil ise biziz; çünkü bizi bu salgından kurtaracak bilgiyi elde etmekteyiz! Bu sizlerle başlayacak. Sizler sadece ne istediğinizi düşünüp, bundan bahsederek bu yeni düşünce akımının öncüleri olacaksınız.
Sayfa 23
Şu an bu duygular kaybedilmiş
"O zamanlar içimdeki çocuk daha özgür, daha cesurdu.Dünya bu kadar soğuk değildi. Herkes yüreğiyle gülerdi birbirine. İnsan sesinden medet umulurdu. Eşyalar bir salgın hastalığa dönmemişti. Pencerelerin önünden başlardı gökyüzü ve toprak. Paylaşarak büyütürdü insanlar bir hazzı; paylaşarak yenerlerdi yalnızlığı."
Reklam
289 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.