Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Saliha

Saliha
@salihaglr
every fall is a chance to rise..
104 okur puanı
Temmuz 2020 tarihinde katıldı
"Geçici düzenler köpükler gibi uçar gider," diye mırıldandı, belli ki bir şiirden bir dize okumuştu. "Aynen öyle, köpükler gibi, geçici. İnsanın bu dünyadaki bütün çalışması köpükten öte bir şey değil. İnsan kendine faydası olacak hayvanları evcilleştirip düşmanca davrananları yok etti, toprağın yabani bitki örtüsünü temizledi. Ama sonra insan yok oldu ve ilkel hayat geri dönüp onun elleriyle yaptığı her şeyi sildi süpürdü. Arazileri orman oldu, tarlaları yabani otlarla doldu, sürülerini yırtıcı hayvanlar yedi.
Reklam
Liman
Güçlü fırtınalarda direkleri kırılmış Gemiler bize sığınır -- bulduk sanırız. Görmezler. Varsa yoksa uzaklar -- Onarırız. Giderler, kalırız. Sonra gecelerde: Bu son olsun, son Gönderme -- Engine yalvarırız. Sonra büyür daha da Korkunç yalnızlığımız.
Neden önce boğulmuşlar bu kadar uzaklarda Bir daha boğulurlar Gelir görünce birden kabaran denizi - - Bu sular/da neden düşerler üstümüze Biz bile unutmuşken kendi hikâyemizi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir bizdik san sen, oysa gelir hep biri ... ... Çünkü asıl şiirler bekler bazı yaşları.
Reklam
Renklerde, emeklerde, ırklarda.. Yahudiler, işçiler, zenciler.. Pan! Şu dünyada insanca yaşamak da yoksa Ne kalıyor geriye yüzyıllardan?
Bir kişi ringde Boğuşur yokken karşıda kimse.
Ne gitmek geçebilir aklımdan Ne de git demek. Eli kolu bağlı ben, ağzı dili bağlı Yaşa yorum Sevin emi yorum.
Zorluklar varsa arada, İnsansın! Engellere harcanmayan güçler ne güne Dayat ki, yaşadığını anlayasın!
Sevdalar sokaklarda serin ama sonu yok ki! Bölüşmek umutları, paylaşmak acıları, bunalmak, Ummak yarınlardan bir şey, evcek yok mu, Şaşıyorum.
Reklam
Siz geniş zamanlar umuyordunuz Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. Yılların telâşlarda bu kadar çabuk Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Fakat doğa bizi yasalarındaki ahenge, uyuma öyle bir alıştırmıştır ki, onun görmeye alışık olduğumuz uyumundaki en ufak bir kayma bizi tiksindirir, korkutur; bu nedenle Yaradan'ın her hatası yanlış yaratılmış bu varlığa karşı - her ne kadar bir haksızlık ise de ne yazık ki çözümü yoktur- içimizde öfke uyandırır. Daha da kötüsü tiksintimizi onu özensiz yaratana değil, hiçbir suçu günahı olmayan eserine yöneltiriz: Sakat ve biçimsiz varlık yeterince sıkıntısı, derdi yokmuş gibi sağlıklı ve kusursuz varlıkların nahoş davranışlarına da katlanmak zorunda kalır. Bu nedenle şaşı bir göz, yamuk bir dudak, yarılmış bir ağız gibi doğanın bir kereliğine yaptığı bir hata, bir insanın gittikçe artan acısına, ruhunda onarılmayacak bir yaraya dönüşebilir; etrafımızı saran, dünya dediğimiz ve inanmakta güçlük çektiğimiz gezegendeki anlam ve adalete olan inancımızı şeytani bir felakete dönüştürür.
Mahzendeki hükümlüler, yeni gelenlere soğuk soğuk baktılar, çünkü insan doğasının bir garip yanı da her yere çabucak uyum sağlaması, geçici olarak bulunduğu yerde kendini evinde hissetmeyi bir hak olarak görmesidir. Bu nedenle daha önce gelenler, rutubet kokan boğuk mahzeni, küf kokan saman çuvallarını, sobanın çevresindeki yeri farkında olmadan kendi malları gibi görmeye başlamışlardı ve yeni gelen her insan onlar için istenmeyen, davetsiz misafirdi.
Nora şiddetin olmadığı bir dünyada yaşamayı isterdi ama yaşayabileceği bütün hayatlarda insanlar da vardı maalesef.
Sayfa 194Kitabı okudu
Hatırla Biz gençken Ne yarından korkar Ne dünün yasını tutardık Biz Bizdik Zaman Şimdiydi Hayat Yaşanırdı Ayrılmazdık Elmanın iki yarısıydık Çünkü zaman vardı Nefes alacak
Sayfa 181Kitabı okudu
488 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.