Salih SAYIN

Salih SAYIN
@salihsayiin
Hiçbir mevsim gözlerin kadar acımasız kullanmadı neşteri
“Bu dünyada sana kötülük yapmak isteyen insanlar çıkacak karşına, ama unutma ki iyilik yapmak isteyenler de çıkacak. Kimi insanın yüreği karanlık, kimininki aydınlıktır. Geceyle gündüz gibi! Dünyanın kötülerle dolu olduğunu düşünüp küsme, herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırıklığına uğrama!”
Reklam
Belki de bu sayede hayat devam ediyordu. Kimse, neye neden olduğunu önceden bilmediği için… Çünkü her davranışının zaman içindeki bütün sonuçlarına önceden tanıklık eden kişinin ilk tepkisi, büyük ihtimalle, durmak olurdu. Durmak ve durdurmak. Dehşet içinde. Hareket etme korkusundan kalbi durana kadar. Çünkü her hareketin nihai sonucu acıydı ve belki de, insanoğlu bunu bilse, hiç doğmazdı. Belki de daha kötüsü, bütün bunları bilse de doğmaya devam ederdi. Ne de olsa, insandı ve doğası gereği arsızdı. Doğmak için her şeyi yapardı. Gerekirse karnından çıktığı annesinin leşini doğumhanede bırakır, hatta dünyaya ikizine yapışık bile gelir, ama yine de doğardı.
Belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. Bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir…

Reader Follow Recommendations

See All
Çünkü dünyanın en çabuk geçen, geçer geçmez de en hızlı yakalanılan hastalığına sahipti: Umut.
Kemikleri, eti, bağırsakları ve kan damarlarını kaplayan deri nasıl insan görünümünü katlanabilir hale getiriyorsa, ruhun ajitasyonu ve ihtirası da kibirle kapatılmıştır; Kibir, ruhu kaplayan deridir.
Reklam
"İyi şeyler seçim yapmayı zorlaştırır, kötü şeyler seçenek bırakmaz."
Ben en güzel ve en dinlendirici uykularımı sinemanın ipek yastıklar gibi başın arkasına yığılan yumuşak karanlıklara borçluyum.
Acele etmek mutluluk için koşmaya çalışırken, ömür boyu bir bataklığa saplanıp, boğulana kadar mutlu olmaya çalışmaktır.
"Hiçbir bilgi, insana yapışık ruhlardan insana yapışık oldukları bilgisinin gizlenmesinden daha dikkatli korunmaz çünkü eğer bunu bilselerdi, insanı yok etmek amacıyla onunla konuşurlardı."
Şu insanoğlu tuhaf. Aile, evlat, arkadaşlar, ne bileyim kalabalık içindeyken "Gitseler de rahat etsem" dersiniz; sonra böyle bir başına kalınca "Neredeler acaba" diye aranmaya başlarsınız.
Reklam
Hayattan öğrendiğim bir şey var. Her yerde kötülük çok kuvvetli ve zor yeniliyor. İyilik daha zayıf kalıyor.
Bazı toplumlarda sosyalizm olmaz. Çünkü fakirler kendilerini sömürülen sınıf olarak değil, geçici sıkıntı çeken milyonerler olarak görür.
Bana öyle geliyor ki, insanlık hatırlayamadığı bir kör dövüşünden gelip öngöremediği ve anlayamadığı bir geleceğe doğru gidiyor. İnsan... biri hariç, karşılaştığı her engeli, her düşmanı yendi. Kendisini yenemedi. Nasıl nefret etmesin kendinden.
Hiçbir şey üzerinde düşünmeye, hatta bir parçacık durmaya alışmayan gevşek beyinlerimizle kullanmaya lüzum görmeyerek nihayet zamanla kaybettiğimiz biçare irademizle hayatta dümensiz bir sandal gibi dört tarafa savruluyor ve devrildiğimiz zaman kabahati meçhul kuvvetlerde, insan iradesinin üstündeki tesirlerde arıyoruz.
Hayatta hiçbir şey, uğrunda ölmek için istenmez. Her şey yaşamamız için olmalıdır. Hatta biraz ileri gideyim, kendi yaşamamız için… Sen kafanın içindeki yokluğa o kadar saplanmışsın ki, derhal uğrunda can feda edecek bir şey arayarak ikinci bir yokluğa dalmak istiyorsun!
65 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.