Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
"Bundan sonra, şüphesiz sözlerin en güzeli Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed'in yoludur. İşlerin en kötüsü sonradan çıkarılanlardır. Sonradan çıkarılan her şey bidattir, her bidat sapıklıktır, her sapıklık da ateştedir." (Müslim, 867; Mesai, 1578)
Tevhid basım yayınKitabı okuyor
Abdullah b. Ömer Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Her kim amellerini insanlara duyurursa Allah'ta onun ayıplarını insanlara duyurur ve hakir kılıp küçültür.
Reklam
Câbir bin Abdillah şöyle demiştir: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bizi bir yere gönderdi üzerimize de Ebu ubeyde'yi Kumandan tayin etti. Kureyş'in bir Kervanı ile karşılaşacaktık bize azık olarak bir dağarcık kuru hurma verdi başkasını bulamadı. Ebû Ubeyde bize birer hurma veriyordu (Ebû'z-Zübeyr) diyor ki: Ben bununla
Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” (İnsanlar uykudadırlar, öldükleri vakt uyanırlar) buyurdu.
CENNET BİNEĞİNİN BAĞLANDIĞI YER:BURAK MESCİDİ
Mescid-i Aksa arazisinin Müslümanlar açısından en önemli yönü Hz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'in Mirac'a çıktığı mekân olmasıdır. Genelde birçok kişi Peygamber Efendimiz'in Mekke'den buraya gelir gelmez hemen yükseldiğine inanır.Halbuki Kudüs'e geldiğinde Mirac öncesinde kısa bir rota takip etmiştir.Mirac öncesinde İsra yani gece yolculuğu başlar.Burak adı verilen at ile merkep arası kanatlı bir binit yardımıyla Mekke'den Kudüs'e gelir. Burak adındaki binitini bugün Ağlama Duvarı'nın tam Harem'e bakan yüzündeki duvara bağlayacak ve Mira'a yükseleceği Kutsal Kaya'ya doğru ilerleyecektir. Kudüs gerçekten son derece ilginç bir şehirdir.Burada dinler birbirleriyle et ile tırnak gibidir.Onları birbirinden ayırmak öyle kolay değildir.Bunun bir delili de Burak Duvarı ve Burak Mescidi'dir.Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin Mekke'den üzerinde geldiği biniti Burak'ı bağladığı duvar,biz Müslümanlar tarafından Burak Duvarı olarak adlandırılırken Yahudiler tarafından Ağlama Duvarı(West Wall) olarak adlandırılmaktadır.Yani bir taş duvar düşünün;Harem'e bakan tarafında Müslümanlar bu duvarı öpüyor,aynı duvarın dışarıya bakan yüzünü de Yahudiler öpüp önünde saatlerce ağlıyor.Biz Müslümanlar Peygamber Efendimizin Cennet Biniti buraya bağlandığı için bu duvara hürmet ediyoruz.Yahudiler ise Hz Süleyman'ın tapınağından kaldığına inandıkları için bu duvarı bir ibadet mahalline çeviriyorlar.
MİRAÇ GECESİ'NE HZ.MUSA MÜHRÜ
Beytü'l Makdis,özellikle Kutsal Kaya civarı,Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in Mirac hadisesi ile son derece irtibatlıdır.Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in Mirac Gecesi uğramış olduğu mekânlar buralardır ve Mirac Gecesi cereyan eden hadiseler de bu mekânlarla ilişkilidir.Hz Muhammed sallallahu aleyhi
Reklam
Hamdân Karmat isminde bir adamın taraftarlarına verilen isim. Karâmitalar aslında İsmailiyye'ye mensuptular. Daha son- ra onlara muhalefet edip "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'den sonra yedi imamdan başkasını tanımayız." dediler. Bu yedi imam da Ali, Hasan, Hüseyin, Ali b. Hüseyin, Muhammed b. Ali, Cafer es-Sadık, Muhammed b. İsmail'dir. Bu kişiler ehl-i sünnetten akide de ayrıştıkları gibi siyasî olarak da ayrıştılar. Bahreyn'de bir devlet kurarak girdikleri yerlerde bozgunculuk yaptılar; malları gaspettiler, ırz ve namusa göz diktiler, yolları kestiler. Terviye günü Mekke'ye girdikleri vakit çok daha çir- kefleşerek hacıları katlettiler, mallarını gaspettiler, Kâbe'nin kapısını söktüler, öldürdükleri insanları zemzem kuyusuna at- tılar, Kâbe'nin örtüsünü çıkarıp Haceru'l-Esved'le birlikte yan- larında götürdüler. Evlere girip mallara el koydular, haram şeyler işleyip kutsalları çiğnediler. Kâbe'ye tarihte bu ölçüde bir saygısızlık işlenmemişti. Hicri üçüncü yüzyılın sonlarına doğru, Kâbe'ye saldırmalarının akabinde, Samsâmu'd-Devle Hüseyin b. Yusuf tarafından yok edildiler.
Sayfa 108Kitabı okudu
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Bir kimse kendini bir demir parçasıyla öldürürse, kıyâmet gününde, o demir parçası elinde karnına vurarak gelir. Cehennem içinde müebbed olarak kalır. Ve bir kimse kendisini dağdan atar da öldürürse, kendini Cehennem ateşine atar). Bir kadın da böyle yapar, intihâr ederse, onun acısını sûr üfürülünceye kadar duyar. [Bu hadîs-i şerîf, dünyâda sıkıntıdan kurtulup râhata kavuşmak için intihâr edenler içindir. Çünki böyle düşünmek âhıret azâbını inkâr etmek olur ki, küfrdür. Aklını kaybederek intihâr eden veyâ hemen ölmeyip tevbe eden ise, kâfir olmaz.
Cabir ibni Abdillah radıyallahu anhdan rivayet edildiğine göre, Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kur'ân-ı Kerim'i, okun yaydan fırlayıp gittiği gibi süratli bir şekilde okuyan kimseler gelmeden önce okuyun! Onlar Kur'ân-ı Kerim'i sevap kazanmak için değil, dünyalık elde etmek için okurlar."
İbn Ömer'den [radıyallâhu 'anhumâ] rivayet edilen bir hadisi şerifte Efendimiz (sallallahu 'aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: عَمَلُ السِّرِّ أَفْضَلُ مِنْ عَمَلِ الْعَلَانِيَّةِ وَالْعَلَانِيَّةُ أَفْضَلُ لِمَنْ أَرَادَ الإِقْتِدَاءَ "Gizliden yapılan amel açıktan yapılandan daha faziletlidir. Ancak örnek olma maksadıyla olursa o zaman açıktan yapılan amel daha faziletlidir.”1 Bazen de ibadeti açıktan yapmanın sebebi riyadır. Şeytanın da riya ve ihlas arasında bir takım aldatmacaları vardır. Bundan dolayı çok uyank olman gereklidir. Eğer şüphede kalırsan amelini gizli yap. Çünkü bunda bir zarar yoktur. Ancak cemaatle namaz kılmak gibi izhar etmenin vacip veya sünnet olduğu durumlarda gizlememelisin. Beyhaki, Şuabü'l-İman, nr. 7012.
Sayfa 154
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.