Selammmm. Salon Köşelerinde, Safveti Ziya'nın ilk romanı ve benim de yazardan okuduğum ilk eser.Kitap Serveti Fünun eserlerinden. Bir ara sansüre uğrayıp, 1912'de tam olarak tekrar yayınlanmış. Hangi kısımların sansürlendiğini okurken merak etmedim değil...
Yazarın otobiyografik izlerini taşıyan bu eser, Şekip Bey ile Pera Palas'ın bir salonunda tanıştığı İngiliz Lydia arasındaki duyguları ve olayları anlatıyor. Şekip Bey gönlünü bu İngiliz kıza kaptırırken, karşılıklı duygular zaman zaman nefrete zaman zaman kıskançlığa dönüşüyor. Hatta intikam almalar, aşkı itiraf edememeler de cabası. Şekip Bey aşkını itiraf ederken Lydia ona nasıl bir cevap veriyor?
Başlarda durağan giden bir anlatım ve çok fazla sadeleştirilmemiş dil kullanılması sebebiyle sıkılsam da bir süre sonra kitapta olay örgüsü iyi işlenince kitap akıcı bir hâle geldi. Severek okudum ve finaliyle de duygulandım.
O dönemde Türkiye'deki yabancıların gözünden Türklere bakış açısı yansıtılırken, dönemin batılılaşma gerçeği de ele alınmış. Ön planda Şekip ve Lydia'yı okurken arka tarafta yansıtılan bir Osmanlı dönemi vardı. Başlarda yavaş ama sonradan hızlı ilerleyen bu kitabı meraklılarına öneririm, keyifli okumalar.
