Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Samet Düzgün

Samet Düzgün
@sametduzgun
Sıkı Okur
Bankacı
Yüksek Lisans
Samsun
Ankara
269 okur puanı
Şubat 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sabitlenmiş gönderi
Uzun bir ömür geçirdim. Fizyolojik olarak yaşadığım süre için rakam verebilirim fakat ruhani olarak net bir şey söyleyemem. İzafiyet teorisini duymuşsundur. Bütün olaylar izafidir. Bir olayın yaşanması, aynı andaki tüm kişiler için değişiklik gösterir. Zaman aynı şekilde ilerlemesine rağmen farklı hissedilebilmektedir. Söz konusu teoriye göre; zaman, mekân ve hareket birbirinden ayrı değerlendirilemez. Zaman görecelidir. Durumu daha anlaşılabilir şekilde izah etmem gerekirse kendini iyi ve mutlu hissettiğin anlar da zaman çok hızlı akar. Mutsuz veya zor anlar yaşadığında zamanın akma hızı çok yavaş olur. Hayatımın neredeyse tamamında hep çok zor ve zihnimi zorlayan şeyler yaptım. Zaman benim için hep yavaş aktı. O yüzden kendimi çok yaşlanmış hissediyorum.
Reklam
680 syf.
·
Puan vermedi
·
415 günde okudu
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa
8.6/10 · 10,5bin okunma
"Eylem bizi yoldan çıkarır, bunda bedensel zayıflığımızın payı varsa da, daha ziyade manevi açıdan iştahlı olmayışımızdır etken. Etkin olmak ahlakdışı gelir bize. Kelimelere döküldüğü anda her düşünce değerinden kaybeder, kelimeler başkalarına ait bir şeye dönüştürür onu, anlayabilenin anlayabileceği hale sokar."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
141 syf.
·
Puan vermedi
Sırça Köşk
Sırça KöşkSabahattin Ali
7.8/10 · 56,5bin okunma
"Zaten işkence nedir? İrademiz ve kafamız bizi küçültecek bir iş yapmadıkça, işkence sade bir fizyoloji meselesidir."
Reklam
“Kendi içimizde, kendimize dair bilmediğimiz o kadar çok şey var ki... ”
"Hissettiğimin ne olduğunu asla bilememişimdir. Herhangi bir duygu bahis konusu olduğunda ya da tarif edildiğinde, ruhumun bir parçasını anlatıyorlar gibi gelirdi, ama sonradan tekrar düşündüğümde hep şüpheye kapılırdım. Gerçekten de hissettiğim gibi miyim, yoksa sadece öyle olduğumu mu sanıyorum? Kendi dramlarımın bir kahramanıyım."
"Derin aşkı ve doğru kullanılışını yüzeysel ve görünüşe bağlı bir şey olarak kavramışım. Ben görsel tutkulara meyilliyim. Daha gerçekdışı yazgılara adanmış yüreğimi ise, olduğu gibi koruyorum."
"Yalnızlığım bir mutluluk arayışı değil, çünkü yapım da yok mutlu olma yeteneği; hiç kaybetmemiş olanlar dışında kimsenin elde edemeyeceği huzur da değil peşinde koştuğum; bir uyku arayışı benimki, bir silinme isteği, utangaçça bir reddediş."
Daha pozitif bir deneyimi arzu etmenin kendisi negatif bir deneyimdir. Paradoksal olarak insanın negatif deneyimini kabul etmesinin kendisi pozitif bir deneyimdir.
Reklam
"Zihnimde yarattığım, kendime özgü ideal düz çizgiyi bulmak için, kim bilir kaç kez aramışımdır iki nokta arasındaki en uzun yolu."
"Ruhum gizli bir orkestra; bilemediğim çalgılar çalınıyor, kemanlar ve arplar, kudümler ve davullar içimde yankılanıyor. Kendime ancak bir senfoni diyebilirim."
"Koltuğuma rahatça yerleşmiş, hayata aidiyetim iyice zayıflamış olarak, asla yazmayacağım cümleleri, asla tarif edemeyeceğim manzaraları inanılmaz bir berraklıkla kıpırtısızlığıma aktarıyorum, düşüncelerimde açık seçik çiziyorum. Kelime kelime, upuzun, kusursuz cümleler yontuyorum, birtakım dramlar, entrikalar örüyor, sonra bunları dört dörtlük yapılar olarak zihnime yayıyor; uçsuz bucaksız şiirlerin her zerresinde, ölçülü, söze dökülmüş o coşkuyu hissediyorum, nefis bir taşkınlık görünmez bir köle gibi alacakaranlıkta peşim sıra geliyor. Ama olgunlaşmaya yüz tutmuş bu duyguları gömdüğüm yerden kalkıp bir adım atsam, yazıya dökmek için masaya gitsem kelimeler o dakika elimden kaçıyor. Dramlar sönüyor, ezgili mırıltılar açan, hayat veren coşkudan geriye kalansa uzak bir pişmanlık, ırak tepelerde bir tutam güneş ışığı, ıssız bir kapının önünde yapraklan havalandıran bir esinti, hiç açığa çıkmamış bir akrabalık bağı, başkalarının bildiği zevk ve eğlenceler, içgüdümüzün bize döneceğini söylediği ve aslında var olmayan o kadın."
Sadece ulaşılmaz olduğu için taparız mükemmelliğe; ulaşabilsek elimizin tersiyle iterdik zaten. Mükemmel olmak insan olmamak demek, çünkü insanoğlu kusurludur.
Özgürlük, yalnız kalabilmeye denir. İnsanlardan uzaklaşabiliyorsan, onlara hiçbir muhtaçlığın, paraya ihtiyacın, sürüye uyma içgüdün, aşka, şana şöhrete hevesin ya da merakın yoksa özgürsündür, bunların hepsi sadece yalnızlıktan ve sessizlikten beslenir. Yalnız yaşayamıyorsan, doğuştan kölesin demektir. Ruhen ya da zihnen en yüce mertebelere ulaşmış olabilirsin: Soylu bir kölesin öyleyse ya da zeki bir uşak, ama özgür değilsin. Ve bir trajedinin içinde değilsin, çünkü böyle doğmuş olman bir trajediyse de bu seni değil, kendi kendiyle yüz yüze gelen kaderi ilgilendirir.
"İnsanların çoğu hiç üzerinde düşünmeksizin kimseye ait olmayan, sahte hayatlar yaşıyor. Oscar Wilde "İnsanların çoğu aslında başka insanlardır.” demiş ve haklıymış. Kimi hayatını arzu bile etmediği bir şeylerin peşin de harcar; kimi ömür boyu istediği, ama hiçbir işine yaramayacak bir şeyleri arar durur; kimileri de kendini kaybeder."
255 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.