Bir kez birileriyle samimi olunca o bağı koparıp atmak acı veriyordu.
Sayfa 53 - Aomame: Doğum şeklini seçemezsin, ama ölüm şeklini seçebilirsinKitabı okuyor
Eskiden bu hem insanlığa hem de bireylere seslenilen " memento mori"*, sürekli acı veren bir dikendi ve âdeta ortaçağ bilgisinin ve bilincinin doruk noktasıydı. Yeniçağın bu sözün karşısına çıkarttığı "memento vivere"** sözü ise açık konuşmak gerekirse, henüz oldukça boğuk çınlıyor, tam gırtlaktan gelmiyor ve âdeta samimi olmayan bir yanı var. *Memento mori(Lat.): Ölümü anımsa **Memento vivere(Lat.): Yaşamayı anımsa
Sayfa 61
Reklam
Senin karanlıklı dehan, nev-i beşerin gündüzünü geceye kalbetmiş. Yalnız o sıkıntılı, zulümlü ve zulmetli geceye ısındırmak için yalancı, muvakkat lambalarla tenvir ettin. O lambalar sürur ile beşerin yüzüne tebessüm etmiyorlar. Belki beşerin ağlanacak acı hallerindeki eblehane gülmesine, o ışıklar müstehziyane gülüp eğleniyor. Her bir
93. Çünkü Allah dileseydi, hepinizi melekler gibi Allah’a kulluk eden tek tip bir toplum yapabilirdi, fakat böyle yapmadı; bunun yerine, size iyiyi kötüyü ayırt etme yeteneği vererek dilediğiniz inanç ve hayat tarzını seçme konusunda sizi özgür bıraktı. Böylece Allah, doğru yoldan uzaklaşmak isteyeni sapıklıkta bırakır, samîmî olarak doğruya, gerçeğe ulaşmak isteyeni de doğru yola iletir. Unutmayın, hepiniz bir gün Allah’ın huzuruna çıkacak ve yaptıklarınızdan dolayı mutlaka sorguya çekileceksiniz. 94. O hâlde, ey inananlar! Antlaşma yaptığınız kimseler kâfir bile olsalar, sakın yeminlerinizi aranızda bir aldatma aracı olarak kullanmayın! Aksi hâlde, doğru yolda sapasağlam duran ayaklarınız kayıverir de, hal ve hareketlerinizle insanları dinden soğutup Allah’ın yolundan çevirdiğiniz için yaptığınız kötülüğün acı meyvelerini daha bu dünyada tadarsınız ve ayrıca, âhirette de ağır bir cezaya çarptırılırsınız!
Sayfa 350Kitabı okudu
Ah, ikiyüzlülüklerini de izledi gözlerim merak içinde; çok iyi gördüm onların sinekçe-mutluluklarını ve güneşli pencere camlarında vızıldayışlarını. Ne kadar iyilik görüyorsam, o kadar da zayıflık görüyorum. Ne kadar adalet ve merhamet görüyorsam, o kadar da zayıflık. Samimi, adil ve iyidirler birbirlerine karşı; tıpkı kum taneciklerinin birbirlerine karşı samimi, adil ve iyi olması gibi. Küçük bir mutluluğa alçakgönüllükle sarılmak- "boyun eğme" diyorlar buna! Ve bu sırada hemen yeni küçük bir mutlulugun yolunu gözlüyorlar göz ucuyla, alçakgönüllülük içinde. Aslında çoğunlukla tek bir şeyi isterler saflık içinde; kimsenin kendilerine acı çektirmemesini. Bu yüzden herkesten erken davranıp, iyilik yapmak isterler herkese. Oysa korkaklıktır bu: adına erdem denilse bile.
Sayfa 168Kitabı okudu
''Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır,,''dedi sakince. Dönüp ona baktığımda elleri cebinde,bakışları yağmurdaydı.''Hocanın okuduğu İnşirah suresi böyle söylüyor,''dedi ona bakmayı sürdürünce.''Zor günlerimde bana destek olan bir ayettir.'' Ne diyeceğimi bilemeyerek bir an durup
Reklam
798 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.