Gazali, bazıları tarafından felsefeye cephe aldığı ve bu nedenle İslam dünyasının bilim ve uygarlık alanında yeterince gelişememesinin nedeni olduğu iddia edilen bir şahsiyet.
İlk defa Gazali'nin bir eserini okuyan biri olarak bu suçlamanın haksızlık olduğu kanısını edindim. Aslında İslâm dünyasının geri kalmışlığı, ne İslâmın ne de onun
Kendime, sevgilinin hayali gözleriyle bakmaya zorluyordu beni aşk. 'Ben kimim?' değil, 'Onun gözünde ben kimim?'. Sorduğum sorular değiştikçe, kendi benliğime biraz samimiyetsizlik ve sahtekarlık etmiş oluyordum tabii.
Samimiyetsizlik ilkel toplumların bilmediği bir davranış biçimidir. Örneğin, eskiden Hotantolar'da rüşvet ve ihanet yoktu. Ancak toplumlararası ilişkiler geliştikçe Hotantolar'da bu sanatı Avrupalılardan öğrenmeye başladılar. Samimiyetsizlik uygarlıklar gelişmiştir.
Derin bir nefes alıp "tekrardan" yazacağım.. Tek tesellim çoğu cümlemi hatırlıyor olmam.. "Akan bir ırmakta bir insan iki kez yıkanamaz"'ı ilerde açıklayacağım ve evet yıkanmıyor! Bunu ikinci kez yazmaya mecbur olduğum bu incelemede tekrar test ettim..
Okuduğum yorumlara bakınca anlıyorum ki yazar, hepimizin içine bakıp
Amerika işte önce öldürür sonra keşke öldürmeseydik der..
Niye mi ? Kitap kısaca nedenini şöyle izah ediyor; "Evet, Saddam bir dikdatördü ama Amerikaya ne zararı vardı ki biz zaten her halukarda malı götürüyorduk açgözlülük ettik, daha fazlasını istedik, kaz gelen yerden tavuk esirgemeyelim diye boş yere milyar dolarlarımızı harcadık, hem