"Sana bir sır vereyim mi" diye fısıldamıştı, kapanmayan tek gözünde ukala bir parıltıyla. "Tehlike yaşamı daha anlamlı kılıyor."
Sayfa 365
 “Maalesef sen delisin, çatlaksın, sıyırmışsın. Ama sana bir sır vereyim mi; iyi insanların çoğu öyledir.”
Reklam
Ciddilik, delikanlı, zamana bağlı bir şeydir. Sana bir sır vereyim mi, ciddilik zamana aşırı değer verilmesinden kaynaklanır.
Sana bir sır vereyim mi, ciddilik zamana aşırı değer verilmesinden kaynaklanır.
"Maalesef sen delisin, çatlaksın, sıyırmışsın. Ama sana bir sır vereyim mi; iyi insanların çoğu öyledir."
(...). ciddilik, delikanlı, zamana bağlı bir şeydir. Sana bir sır vereyim mi, ciddilik zamana aşırı değer verilmesinden kaynaklanır. Ben de bir vakit zamanın değerini gözümde fazla büyütmüştüm, yüz yıl yaşamak gibi bir isteğe yer vermiştim gönlümde. Yaşamda ise, biliyor musun, zaman diye bir şey aranmaz; sonsuzluk dediğimiz yalnızca bir an’dır, bir şakanın yer alacağı uzun bir süre yani.
Reklam
Bu arada Latife hanım isminde bir çocukla da tanışmış ve birbiriyle iyi anlaşmaya başlamışlardı. Bu kızla arasında çok güzel bir arkadaşlık başlamıştı. Başbaşa verip konuştukları bir gün latife: -sen kimin hizmmetçisisin? Diye sordu. Dilber: -hanımımın... Latife: -hangi hanımın? Dilber, Atiye hanımı göstererek: -bunun annesinin... Latife: Senin oyuncakların var mı? Dilber: Hayır... Ben esirim. Latife: -sana bir tane vereyim. Bu kısacık konuşmadan sonra çantasından bir bebek çıkararak Dilber'e vermişti. Küçük kız için bütün dünya birden değişmişti. Hediyesini büyük bir sır gibi saklıyordu. Evdeki odasına gelince hemen dolabına yerleştirmiş ve kimse görüp almasın diye hiçbir şey söylemiyordu. O acımasız Sudanlı görüp de hanımına şikayet etmesin diye odaya giren herkese 'benim dolabımda bir şey yok ki!' demeyi alışkanlık haline getirmişti.
594 öğeden 381 ile 390 arasındakiler gösteriliyor.