“Bir gün beni yaşamının dayanağı olarak tanımlamıştın. O günden bu yana bana gösterdiğin güveni boşa çıkarmadım. Doğru, sazlar dünyasında yaşayan basit bir yaratığım ben; ama senin bana dokunman sayesinde, ve sende güzel olan şeyleri senden alarak, aklım gelişti, ve seninle konuşabiliyorum işte. Seni uçurumdan çekip almak için sana geldim”
Kuşların sessizce geçtiği o öğle sonunda, yol üstlerinin yağmur sonrası böğürtlenleri gibi göründünüz bana. Ben ki senin çocukluğunun su yollarıydım. Haytan, sıradan otlarındım. Deltalarda büyüdüm ben. Karanlık, kapalı ırmaklarda. Küçük solgun kentlerin çarşılarında gittim geldim. Yüzüm bunun için düşer. Sana çarpmam, senin varoşlarında
Reklam
Bütün uzaklardan sana geliyorum yine. Geldin mi, diyor göğüsündeki çiçekler. Geldim, diyorum eğilip tek tek.
Ben meçhul bir nûn olarak geldim dünyaya, Böyleyim diye Mec-nûn koymuşlar adımı. Sen de ışık ışıkmışsın, leyli nehar edermişsin, Öylesin diye Ley-la demişler sana.
Hz. Ali'den ilhamla söyleyelim: "Dünyaya, eşyaya sahip ol, onlar sana sahip olmasın." Vaktin sahibi Allah, bizim sahibimiz de Allah. İnsan böyle rahatlıyor. Allah'ımız var, ne gam.
Sayfa 195Kitabı okudu
- Benim için artık bir tek sen varsın, diye ekledi Raskolnikov. - Birlikte gidelim. Bunu söylemek için geldim sana. İkimiz de lanetlenmişiz. Birlikte gidelim.
Sayfa 410Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.