"kafka’nın değişim eserinde hayvanlaşan hayat anlayışımızı kaç kişi anlayabildi ki, intihar etmek için çabalarını kaçımız düşündü ki, yoksa hasta bir kişiliği mi okuyoruz? kaç kişi sanat adı altında mozart’ın sarayda kızların peşinde koşarken krala yakalanmasını biliyor ki? kız çığlıklar içinde kaçarken mozart onun peşinde koşuyordu. üstü
“…bir şeye saplanıp kalan kişiye saplantısı, nesnelerin doğasında varmış gibi gelir. Bu yüzden de o şey, olduğu gibi algılanamaz hiçbir zaman.”
Reklam
"Zaman, çatlaklardan oluşan lanetli kader parçacıkları, düzeltmek için dünyaya geldiğim."
Sayfa 315
224 syf.
9/10 puan verdi
Kendisi favori yönetmenimdir ama Tarkovski gibi birisini sadece sinemacı diye kısıtlamak büyük bir hata olurdu.Büyük bir entelektüel var karşımızda filmleri kadar kaleminin gücüne de hayran olduğum birisidir
Mühürlenmiş Zaman
Mühürlenmiş ZamanAndrey Tarkovski · Agora Kitaplığı · 2007914 okunma
"Toplum, sanatçılardan esin ateşi ister; halkın zevki ve sanat coşkusu için dolup taşan bu ateş, eninde sonunda elbette kendilerini yakıp kavuracaktır. O zaman onlara acınır, başlarına gelen yıkımları, belaları haber aldıktan sonra akşam yuvasına dönen iyi bir kentsoylu, temiz yürekli, uysal karısına: - Biliyor musun, der, o güzel sesli kız yok mu, üzüntüden öldü. O güzel şeyler söyleyen ünlü şair de kendi canına kıydı. İkisine de yazık oldu kadınım...Bütün bu insanların sonları kötü oluyor. Mutlu olanlar, yine bizim gibi sıradan insanlar..."
Yapmakla olup bitseydi bu iş, Hemen yapardım, olup biterdi. Döktüğüm kanla akıp gitse her şey, Bir vuruşta sonuna varılsa işin, Bir anda bu dünyayı olsun kazanıversen, Zaman denizinin bir kumsalı olan bu dünyayı Öbür dünyayı gözden çıkarır insan. Ama bu işlerin daha burada görülüyor hesabı. Verdiğimiz kanlı dersi alan Gelip bize veriyor aldığı dersi...
Reklam
Kaybettiğimiz ruhlara, Tam 13 yıl oldu. Eğer Tanrı varsa ve canı sıkıldıkça dünyayı çeken uydusundan burayı izliyorsa, benim gibi kadınların kanallarına denk geldikçe kanalı değiştiriyordur. Bizi eski bir Türk filmi dramında bayağı buluyordur, yüksek zümre edebiyatını seven züppe yaratıcı. Ondan ölesiye nefret ediyorum,
Sen el edince bana, işte o zaman soyundum esvaplarımı, girdim ırmağa. Dönüşü yok artık bu yolun, dedim. Ya sen kazanırsın, ya ırmak, dedim. Irmak güç yetiremedi bana. Kulaçlarımın hakkından gelemedi. Sanki ellerimden tutmuş karşı kıyıya çekiyordun beni. O gücün başka bir kudreti olmazdı. Olamazdı. Bütün hikmeti buydu. Sen elimden tutmuştun. Irmağın öfkesini yendim. Irmağın töresini yendim. Sonra çıktım ırmaktan, Bedenimde binlerce ırmak.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.