İngilizce Yazılmış En İyi 100 Roman
1 True History of the Kelly Gang, Peter Carey 2 Utanç, John Maxwell 3 Underworld, DeLillo 4 Amongst Women, John McGahern 5 Breathing Lessons, Anne Tyler 6 The Beginning of Spring, Penelope Fitzgerald 7 Değişen Dünyada Bir Sanatçı, Kazuo Ishiguro 8 Para: Bir Intihar Mektubu, Martin Amis 9 Housekeeping, Marilynne Robinson 10 Geceyarısı Çocukları,
Huzur
Halkı tarafından çok sevilen bir kral, huzuru en güzel resmedecek sanatçıya büyük bir ödül vereceğini ilan eder. Yarışmaya çok sayıda sanatçı katılır. Günlerce çalışırlar, birbirinden güzel resimler yaparlar, eserleri saraya teslim ederler. Tablolara bakan kral sadece ikisinden hoşlanır. Ama birinciyi seçmesi için karar vermesi gereklidir. Resimlerden birisinde bir göl vardır. Göl, tıpkı bir ayna gibi etrafında yükselen dağların görüntüsünü yansıtmaktadır. Üst tarafta pamuk beyazı bulutlar gökyüzünü süslemektedir. Resim, bakanlara mükemmel bir huzur hissi verecek kadar güzeldir. Diğer resimde de dağlar vardır. Ama engebeli ve çıplak dağlar. Dağların üstündeki öfkeli gökyüzünden boşanan yağmurlar ve çakan şimşek ise resmi daha da sıkıntılı bir hale sokmaktadır. Dağın eteklerindeki şelale insana gürültüyü, yorgunluğu hatırlatacak kadar hırçın resmedilmiştir. Kısaca resim, pek de öyle huzur verecek türden değildir. Fakat kral resme bakınca, şelalenin ardında kayalıklardaki, çatlaktan çıkan mini minnacık bir çalılık görür. Çalılığın üstünde ise bir anne kuşun örttüğü bir kuş yuvası göze çarpmaktadır. Sertçe akan suyun orta yerinde anne kuşun kurduğu yuva izleyenlere harika bir huzur ve sakinlik örneği sunmaktadır. Ödülü kim kazandı dersiniz? Tabi ki ikinci resim... Kral bunun nedenini şöyle açıkladı: "Huzur hiçbir gürültünün, sıkıntının ya da zorluğun bulunmadığı yer demek değildir. Huzur, bütün bunların içinde bile yüreğimizin sükunet bulabilmesidir." -Alıntı
Reklam
Mutfak
Değirmenci ailesinin mutfağı evde devam eden bir yaşam olduğuna dair tek kanıttı. Fevzi bey, her sabah olduğu gibi, elindeki gazeteye dalmış, okuduğu sayfayı resmi ilanlarına kadar hatmettikten sonra onun yaşındaki insanlara has çevik bir el hareketiyle arka sayfaya geçmiş ve kahvaltı sonrası yaktığı ilk sigarasını yine küllükte unutmuştu. Şükran
İnsan Boykotuna Davet
Duyarlı, Hayvan sever, Kadın hakları savunucusu, Çocuk hakları savunucusu . Şarkıcı Sanatçı, İnfluencer lar NEREDEE??? AJANS sahipleriniz size susun talimatı mı verdi ? Gag dediklerine gag Gug dediklerine gug derdiniz . Şimdi Sus demiş olmalılar ki SUS tunuz. Takipçisi ile ayakta duran ,bizim sırtımızdan para kazanan tüm sanatçı, tiktok, Instagram sahibi sözde sanatçıları ve influencer ları boykot ediyorum Duyarlılık göstermeyen kim varsa çıkarıyorum.
Sosyal Bir Tehdit Olarak Dövme ve Dövmecilik
Çocukluk ve gençlik yıllarımda gördüğüm dövmeli insan sayısı o kadar nadirdi ki hem tuhaf hem de korkunç geldiğini hatırlıyorum. Çünkü gördüğüm dövmeli kişiler genelde sosyopat veya psikopat denilen, hapishane hayatı yaşamış, kollarında faça tabir edilen jilet çizikleri olan belalı tiplerdi. Doğal olarak dövmeli kişilerin belalı ve sorunlu kişiler
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun." Birhan Keskin, fakir kene "Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Reklam
Peruzatların Bekleyişlerine Armağandır
Bil ki Lale Müldür'ün sadece çiçek dürbünü gibi bir kadın olduğunu söyleyip kestirip atmak haksızlıktır. O, " Dedemin İnsanları" filmindeki Peruzat'a benzer. Sebepsizdir, Lale Müldür'ü hep "bekliyorum efendim" repliğini tekrarlarken hayal ederim. Bir tuvalin önünde, metaforlarla dolu bir kavuşma tablosu çizerken. Bizatihi
Farklılıklar Biz ve Yaşama Tutunmak
Bırakın gerçekler canınızı acıtsın. Gerçekle yüzleşir ve Gerçeklererinizden acı duymazsınız. Duysanız bile utanmazsınız veya duygusal zarar görmezsiniz. Acı bir duygudur, öfke de sevgi de üzüntü de birer duygudur. Buna örnek vermek gerekirse. Bir kaşınızın yamuk olduğunu düşünün. Veya sağ ayağınızın sol ayağınızdan iki numara büyük olduğunu 36-37
Milliyetçilik Psikolojisi
20. yüzyılın bize öğretmiş olduğu bir ders varsa, o da kesinlikle güç ve milliyetçilik tehlikesi hakkında olmalıdır. Defalarca olduğu gibi, liberaller, sosyalistler ve enternasyonalistler bu güçlere ve yoğun mantıksızlıklara karşı savunmasızca yakalanırlar. George Orwell 1941 yılında milliyetçilik hakkında şunları yazmıştır: “…belirgin bir kuvvet
Hikayenin sonunda,bir otopsi raporunda -en azından- birlikte geçsin diye adımız(yahut bir ceza dosyası ne fark eder) , uzun uzun düşündüm, kim ne olmalı?? Maktul, katil, adli tıp uzmanı, savcı... Bulamadım en doğru kombinasyon hangisi !! Ikimiz de sanatçıydık oysa... bunları olamazdık ve bir sanatçı asla bir cana da kıyamazdı, kendi canından başka. Biz dedim o zaman iki maktul, dedim. Bu kulağıma hoş geldi!
348 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.