Kültür, genellikle çözümsüz ve anlamsız sorularla kadını baskı altına alarak onun animusunu sürgünde tutar. Bu sorular sanki kompleksler geçerliymiş gibi bir hava yaratarak bir çok kadını sindirir:
“Ama sen gerçek bir yazar (sanatçı, anne, kız çocuk, kız kardeş, eş, sevgili, dansçı, kişi) mısın?”
“Gerçekten yetenekli (zeki, değerli) misin?”
“Gerçekten söylemeye değecek (aydınlatıcı, insanlığa yardımcı olacak, şarbona çare bulacak) bir şeyin var mı?”
Sayfa 349 - Ayrıntı Yayınları