Sosyal Bir Tehdit Olarak Dövme ve Dövmecilik
Çocukluk ve gençlik yıllarımda gördüğüm dövmeli insan sayısı o kadar nadirdi ki hem tuhaf hem de korkunç geldiğini hatırlıyorum. Çünkü gördüğüm dövmeli kişiler genelde sosyopat veya psikopat denilen, hapishane hayatı yaşamış, kollarında faça tabir edilen jilet çizikleri olan belalı tiplerdi. Doğal olarak dövmeli kişilerin belalı ve sorunlu kişiler
franz kafka,dönüşüm üzerine ve övgüler
Dönüşüm
Dönüşüm
Modern dünya edebiyatında çok tartışılan, çok yorumlanan ve edebiyat akımlarına yerleştirilmesi zor eserler bırakan Franz Kafka, 3 Temmuz 1883'te Almanca konuşan Çek asıllı Yahudi bir tüccar ailenin oğlu olarak Prag'da doğdu. Kafka'nın babası, yoksul koşullardan zengin bir tüccar durumuna yükselmiştir. Annesi ise varlıklı,
Reklam
Insanlar ve onlarin değerleri.
Çevrenizde oluşan olaylardan, konusmalardan veya etkileşimden dolayi. Bir şahsı yanlış tanımlayıp ona karşi yanlış tutum sergileyebilirsiniz. Geçmişte yaşamış Lider, Sanatçı, Bilik adami vb. gibi şahsiyetlerde topluma veya tarafa göre iyi veya kötü olabilir. Bir yahudiden Abdülhamit Hanı övmesini beklemeyin veya Avrupalıdan. Bir Türkünde ki bunu Türkiye vatandaşları için diyorum. Türklere genetik olarak evrimini tamamlayamamış maymunlar diyen Darwin'i sevmesi beklenmez değil mi? Bilinçli bir birey kimin ne olduğunun farkına varmalıyız. Bunu yapabilmek icin önce kendimize ben kimim sorusu sorulmali. Birseysel olarak ben sadece Müslüman bir Türküm. Benim önemseyeceğim şahsiyetlerin siralamasıda. Bu vatanın evladı olup hem Islama hemde Vatana en faydalı olandan en aza doğru sıralanır. ama Ülkemizde benim gibi düşünenlerden ziyade Sadece Vatan kısmını ele alanlarsa olabilir ve Onlarında sıralaması farklı olabilir. Siz veya ben bunun doğru olmadığını düsünebiliriz ama bunun mantıklı açıklamasıni yapamadığımız müddetçe hiçbir zaman sulh oluşamaz. Mantıklı açıklamalar yapabileceğimiz konuları düşünelim. Yeterinden fazla düşmana sahip bir ülkede yaşıyoruz birde kendimizle uğraşmayalım. Günün sonunsa birbirimiz için bu ruh bu bedenden çıkacaktir. Iyi günler.
Hepimiz bir sanatkârız
Sanat acıdan beslenir. İnsan acıdan ibarettir. Toplum; koca bir acılar yığını, toplum; sanatın kaynağı. Sanat Sanat içindir faslı bir yalan. Sanat toplum içindir. Biz insanlar, koca toplum, farkında olmadan Sanat yapıyoruz. Sanatçıyız haberimiz yok. Acı çekmeyenler ise sanatçı olamaz. Ama ne yazıktır ki acı çekmeyenler kendilerini sanatçı ilân ederler. İnsan olmak acılı. İyi insan olmak daha acılı.
Nezaket, zarafet, nezahet üzerine…
İletişimde şu üçlemelere hep takılmışımdır… Mesela üç C: Consumer (Tüketici), Costumer (Müşteri) – Client (Özel Müşteri)… Bir başka üç C: Creativity (Yaratıcılık), Consistency (Tutarlılık), Continuity (Süreklilik)… Üç H’yi de unutmamak gerekir: Hazır, Hızır, Huzur… (Hazırlığı doğru dürüst yaparsan Hızır gelir; Hızır gelirse de Huzura kavuşursun)…
Düşünceleriniz nedir?
Çoğu zaman, kendini toplumdan farklı hissettiği için sanatçı gibi yaşamayı seçen kişi, bir süre sonra, eğer toplumun geri kalanına benzediğini kabul etmezse, ne sanatını ne de farkını koruyabileceğini görür. Sanatçı kendini, onsuz yapamayacağı bir güzellik ile kendini koparamayacağı toplum arasında bir yerde konumlandırır. İşte, bu yüzden gerçek sanatçılar hiç kimseyi ve hiçbir şeyi hor görmezler. İnsanları yargılamaktan ziyade, anlamakla yükümlüdürler. Bu dünyada bir taraf tutmaları gerektiğinde, Nietzsche'nin kelimeleriyle, hâkimin değil, yaratıcının hükmettiği o toplumun tarafını tutarlar. |
Albert Camus
Albert Camus
'un Nobel konuşması (1957)
Reklam
“Hava Pompasındaki Kuş ile Deney” / Joseph Wright
Bugün size İngiliz ressam Joseph Wright'ın 1768 yılında yaptığı ve günümüzde Londra Ulusal Galeri'de sergilenen "Hava Pompasındaki Kuş ile Deney" adlı büyüleyici eserinden bahsedeceğim. Öncelikle ressam Wright, neden böyle bir resim yapma ihtiyacı duyuyor, bununla başlayacağım. 18. yüzyılda Avrupa'da hızla gelişen bilimsel
315 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.