İlk kitabımız o kadar heyecan verici bir yerde sonlanmıştı ki 2. kitabı büyük bir sabırsızlıkla bekliyordum Evet güzel kızımız Mayso diyarının veliaht prensesi Myra, kızı Veranın hatırasına seneler sonra kavuşan Perihelden mutlusu yoktu. Peki ya ardında bıraktığı Godwin hiç mi aklına gelmiyordu Meyranın,aslında hiç çıkmıyordu ama kalbindeki sancı onu uzak tutuyordu kendisinden. Üç diyar yöneticileri bu kitabımızda sık sık bir araya geliyor. Godwin prangalarla örülmüş aşklarını kurtarabilecek mi dersiniz? Kitabın bazı bölümlerinde hadi Myra bu kadar da soğuk olamazsın diye yedim kendimi doğrusu, ama tabi ki bunun nedenleri de var okuyup göreceksiniz. Myra tüm gerçekler ile yüz yüze gelecek.. Doğrusu çok çok şaşırdığım yerler oldu. Pederin yerine geçen Godwin,Tefken kentinin yeni Kralı olurken,Mu uygarlığının Kralı Daniel ile Myra arasındaki bağ kitabın sayfalarını hızlı hızlı çevirmenize sebep olabilir benden söylemesi bakalım bu üç diyarı Dünyadan nasıl haberler bekliyor?
Sonuç olarak çok çok beğendiğim serilere bir yenisini daha ekledim ben, sizlerde merak ediyorsanız bence geç kalmayın... Perihel sen harika bir kadınsın ya bunu da söylemeden geçemeyeceğim. Sürpriz olsun çok fazla da kitabın heyecanını kaçırmak istemiyorum.. Yazarımızın kalemine sağlık...
"Allah'ın bir muradı vardır elbet.
Zira bu sancı ölüm sancısı değil bu sancı doğum sancısıdır.
Düşmeden kalkılmaz bilesin, gitmeden gelinmez ve ölmeden dirilmez kimse...
Simge
Yaşanmamış eylüllerin acılarını gizlediği acıları Çeker alırdı Aşkın sözlerini Ve sızlayan şarkıları çoğaltıp, Bir sihirbaz gibi, milyarlarca Küçük pencerelerinden kenar mahallelerin, Uçururdu Kaderini değiştirecek Simge
Evcil ateşlerin mavi ucundan Hüzün dolu anlarını yaşamın Kırmızı gülü sevdiğim gibi toplardı, sancı sancı
Ve usulca, İliştirirdi kalın dudaklarına Seyfetis karlos papillos
Koca dünyada Acı dolu bir nefesin buharlarından Mavi çiğler düşürürdü, serin serin Ve bütün kırılmış şeylerin simgesi, Kasımpatına dair, ışıksız zamanlarda Zalimlik beslerdi Sevgili yüreginde
Oyuncak kırılır, haydi, ya insan,
Nasıl parçalanır, nasıl bölünür?
Söylerler, mezara kulak dayasan;
Bir daha ölmemek için ölünür.
Çekilmez akılda bu kadar sancı;
Akıl bir küçük diş, at, kurtulursun!
Ölmemenin olsa gerek ilacı;
Eski rafta ara, belki bulursun!..
koşulacak bir sancı gibi inceden
genceden aktım geceye
ihtiyar sokaklarda acemi lambalar
ve ıslak bir ışık ilkbahara
ilkbaharın günahı olmaz nasılsa..
çocuklar bulmuş, getirdiler
kanadı kırılmış bir nisan yağmurunu
nisan'ın kuyruğuna teneke bağlar mı insan,
çocuk olmasa?...
aşk şakasını kaldırır mı insan,
çocuk olmasa...
bir celsede boşanıyor mağrur bir yağmur,
nisanların yenildiği yalancı baharlarda..
ilkbaharın günahı olmaz nasılsa !