Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"kim bilir, ah kimseler bilemez neler saklar kalp denen sandık."
Yaşam Türkce
Yaşam Ne söylendiyse sadece dinledik. Başka nasıl yapılmalı kesin bilemedik. Yaşamı görüb de böyle yapdık? İnsanlar konuştu gerçeğe çatdık? Yalnız konuşulur aynı mevzular. Bunu yaparsan olacak budur.
Reklam
"Biz aşkı meğer bir oyun sandık..."
Çok hoşuma giden bi alıntı sizinle paylaşmak istedim.
Musa Ebu Cafer Hoca bigün kaldığımız yere gelmişti. Havada İHA vardı ama biz sesi uzaktan geliyor diye çok dikkate almamıştık. Musa Hoca'da Allah razı olsun nasihat ediyordu. Bizde pür dikkat dinliyorduk. Sonra aniden sessizliği yaran bir uçağın dalış sesi geldi. Dedik: "tamam, herşey buraya kadarmış." Kelime şehadet getiremeden uçak çok yakınımızı vurdu. Hatta biz sandık füzeleri bize attı ama "Allah isabet ettirmedi" dedik. 2.uçak gelmeden çıplak ayakla kısa bir maraton koşusu yapıp:) sığınaklara geçtik. 2.uçakta aynı yeri vurunca dedik: "tamam, hedef biz değiliz" tabii sonra aklımıza hoca geldi:) "Hoca nerde? Hoca nerde?" Elhamdulillah hocada bir yer bulmuş kendine... Sonra Musa Hoca sığınaktan çıktı. "İki sohbet anlattık diye hoca mı olduk" dedi:) tebessüm ederek: "çekirge bir atlar, iki atlar, üçüncüsünde n'olcak bakalım" dedi. Tabi Musa hoca bunu tebessüm ederek anlattı ama biz o an hüzünlendik. Çünkü daha öncede Musa Hoca uçağın vurduğu bir binadan sağ çıkmış elhamdulillah... Birkaç gün sonra Musa Hoca tekrar ziyarete geldi. O gün hiç unutmuyorum dünyayı, şehadeti, cenneti... anlattı. Ben hayatımda yaşadığıma hiç o kadar pişman olmamıştım. O gün o sohbeti sedirlerde oturup, cennette dinlemek vardı...
Unutulur, azizim unutulur...
Ne gariptir şu ayrılık günleri Bir dosttan da, düşmandan da ayrılsan Nedense bir tuhaf oluyor insan Derin bir sızı giriyor içeri Son bir defa bakarken caddelere Dükkanlara, evlere, kahvelere Hatıra yüklü kervanlar geçiyor Dolu dolu gözlerinin önünden Bu son yadigar mı bir ayrılık gününden Ne unutulmaz zamanlar geçiyor Ağır ağır biz farkında değilken Gökler masmavi, yaprak yemyeşilken Sen istediğin kadar unutulmaz de Bu son dakika, bu vakitsiz yağmur Unutulur, azizim unutulur Başka ne yapılır böyle bir günde Kapanan bavul, çivilenen sandık Ve sonra kuru bir "Allah'a ısmarladık!"
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
Sandık
Herkesin bir derdi var kendi içinde, Derman ise derdin içinde. Eger böyleyse, Derdimize derman ararken, Dermanımızı dert sandık. Kilitleyip kaldırdık. Sandık sandık içinde.
Reklam
Bir ayrılık gününde
Ne gariptir şu ayrılık günleri Bir dosttan da, düşmandan da ayrılsan Nedense bir tuhaf oluyor insan Derin bir sızı giriyor içeri Son bir defa bakarken caddelere Dükkanlara, evlere, kahvelere Hatıra yüklü kervanlar geçiyor Dolu dolu gözlerinin önünden Bu son yadigar mı bir ayrılık gününden Ne unutulmaz zamanlar geçiyor Ağır ağır biz farkında değilken Gökler masmavi, yaprak yemyeşilken Sen istediğin kadar unutulmaz de Bu son dakika, bu vakitsiz yağmur Unutulur, azizim unutulur Başka ne yapılır böyle bir günde Kapanan bavul, çivilenen sandık Ve sonra kuru bir "Allaha ısmarladık!"
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
Niye üzülüp ağlar ki insan? Zaten bizim olmayan dünyada kiracıyken. Ev sahibi gibi davrandığımızdan kaybettik hep. O yüzden hep hüzün sardı dört yanımızı. Kalbimiz hüzünlerde kayboldu gitti dünyaya bağlandıkça. Nasıl da unuttuk zamanın yerinde durmadığını.. kendisiyle çok şeyleri alıp götürdüğünü nasıl da unuttuk. Aslında ölümün geleceğini biliyorduk ama hep bizim için erken sandık, oysa dünya bir gölgelikti ve biz dinlenip geçip, gittik. Ama şunu biliyorum ki tek kazananlar, Allah'a gönülden itaat eden, takva sahibi kimselerdi..
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.