Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Güzel olan herkesin şüpheli sayılacağı bir dünya geliyor. Ve yetenekli olan herkesin. Ve karakter sahibi herkesin dedi sert sert. Boğuk bir sesle konuşuyordu. ' Anlamıyor musunuz? Güzellik bir hakaret olacak. Yetenek bir kışkırtma. Karakter ise bir suikast. Çünkü şimdi onlar geliyor, sürüne sürüne dört bir yandan ortaya çıkıyorlar, yüz binlercesi, belki daha da fazlası. Her taraftan geliyorlar. At hırsızları. Yeteneksizler. Karakter fukaraları. Ve güzel olanın üzerine vitriol dökecekler. Yeteneğe zift, kükürt ve iğrenç iftiralarla zulmedecekler. Geldiler bile. Ve sayıları gittikçe artıyor. Dikkatli olun."
Sayfa 296Kitabı okudu
"Sevgi diyorsun. Fedakarca sevmek. Tabii, söylemesi kolay. Sonradan öğrendim ki yanlış iddialarla talep edilen sevgi, asit, araba kazası ve akciğer kanserinin toplamından daha büyük bir katil. İnsanlar birbirlerini ölümcül bir ışınla öldürür gibi sevgiyle öldürüyorlar. Doymak bilmiyorlar; bütün sevecenlik onlara yönelik olmalı. Bu duygunun tamamını istiyorlar; çevresindeki her şeyi tüketene kadar emen, toprağın, fidelerin gücünü, nemini ve kokusunu çalan büyük bitkilerin hırsıyla etraflarındaki yaşam enerjisini çekip almak istiyorlar. Sevgi muazzam bir bencilliktir. Hiç kimse çevresinin Sevgi taleplerini kaldıramıyor. En fazla bir süre; bir süre taviz veriyor ama sonra yorgun düşüyorsun. O zaman da gelsin mide yanması, ülser, şeker hastalığı, kalp sorunları, ölüm."
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
"Söylesene, neden kadın erkek ilişkisi okullarda öğretilmiyor? Ciddiyim. Bu en az memleketimizdeki dağ ve denizlerin ya da doğru diyaloğun temelleri kadar önemli. İnsanın ruh huzuru terbiyeye ve imlaya olduğu kadar bağlıdır."
Sayfa 110Kitabı okudu
"Böyle yıllarca süren sessiz dramları sevmem; görünmez rakiplerle, kansız, solgun bir gerilim içinde... Dram olacaksa yüksek sesle, kavga dövüş, ölüler, alkışlar ve ıslıklar olsun."
"İnsan hayattaki en trajik durumda birdenbire acı ve ümitsizliğin ötesine geçip tuhaf bir biçimde duygusuz ve kayıtsız, hatta neredeyse neşeli olur; o duyguyu bilir misin? Mesela sevdiği bir insanın cenazesinde birden aklına, evde yanlışlıkla buzdolabının kapısını açık unuttuğu ve köpeğin cenaze yemeği için alınan ete musallat olabileceği gelir. Ve daha mezar başında ilahi söylenirken, fısıldayarak ve gayet sakin bir biçimde buzdolabı konusunda harekete geçer. Çünkü içimizde bu da var; birbirine işte böylesine sonsuz uzak kıyılarda yaşıyoruz."
Ben de küçük yaşta ,sessziliğe ,suskınluğa alıştım.
"Çok konuşan, bir şeylerin üstünü örtüyordur.Tutarlı bir biçimde susansa ,bir şeylere kanidir.Bunu da babamdan öğrendim."
Yapı kredi yayınları
Reklam
"tanrı insanlara sevgiyi, birbirlerine ve dünyaya katlanabilsinler diye verdi."
Yapı kredi yayınları
“Birini sevip onunla yaşayamayacağını bilmek, en büyük acılardan biri.”
Yapı kredi yayınları
“Biliyor musun, iki insanın arasında, birbirine kızgın olmanın da bir değerinin kalmadığı anlar oluyor. Ve bu, çok hazin bir an.”
Yapı kredi yayınları
Sanki yeryüzünde mutluluk dondurulmuş. Ateşi ara sıra şurada bura birkaç saniyeline parlar gibi oluyor. Ruhumuzun derinliklerinde, vazifenin aynı zamanda zevk, gayretin hoş ve anlamlı olduğu, neşeli, güneşli oyunbaz bir dünyanın anısı yaşıyor.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Bir insan işkence sehpasında bile benim kendime karşı olduğum kadar dürüst olamaz. Yakından görebildiğim her hayatı çok iyi inceledim, kafamı yabancı hayatların penceresinden içeri uzattım; kesinlikle ürkek ve çekingen değil, bilakis dikkatli bir araştırmacıydım.
Sayfa 107Kitabı okudu
Biliyor musun, ben artık büyük bir edebiyat dostu değilim. Bir süre çok okudum; elime ne geçerse okudum. Korkarım kötü edebiyat, yalanlar söyleyerek kadınların ve erkeklerin kafasını sahte duygularla dolduruyor. Dünyanın yapay trajedilerini büyük ölçüde, kuşkulu kitaplardaki uyduruk öğretilere borçluyuz. Kendine acıma, duygusal yalanlar, yapay karmaşalar, geniş çapta deforme edilmiş, özensiz ya da basitçe aptal edebiyatın sonuçlarıdır.
Sayfa 106Kitabı okudu
Bana yalan söylenmesine artık katlanamıyorum, ne kadınlar ne edebiyat tarafından; en az katlanabileceğim şeyse kendi kendime yalan söylemek.
Sayfa 106Kitabı okudu
Günün birinde uyandım, yatağımda doğrulup oturdum ve gülümsedim. Artık en ufak bir acı çekmiyordum ve birden, doğru insan diye bir şeyin olmadığını idrak ettim. Ne yeryüzüne ne de cennette. Öyle biri, öyle tek bir kişi yok. Sadece insanlar ve her insanın içinde bir tutam doğru insan var ama kimsede, bizim diğerinden beklediğimiz ve umduğumuz şey yok. Kusursuz insan diye bir şey yok ve o mutluluk veren harikulade tek adam aslında hiç var olmadı. Sadece içlerinde ışık kadar moloz da olan insanlar...
Sayfa 101Kitabı okudu
Tanrı'nın bana verdiği ceza ve hediye, bunu öğrenmem ve kaldırabilmemdi. Ne mi öğrendim? Şunu canımın içi: Doğru kadın ve doğru erkek diye bir şey yoktur.
Sayfa 101Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.