Kitap; belki başka bir dünyanın, bizim dünyamız ile iç içe geçmiş olma ihtimâlini göz önünde bulunduruyor ve bizim dünyamıza gelen, temas edilmeyen ama insanların onlara baktığı zaman delirme durumuna geçtikleri yaratıklardan bahsediyor. Malorie isminde hamile bir kadının baş karakter olduğu hikâye, bana göre aslında tam olarak korku türünde değil... Korkunun yanında çok fazla şey hissettiriyor ve her şeyi mantıklı olarak detaylıyor. Yani saçma şeyler uydurup, sırf korkutmak amaçlı yazılmamış...
İlk kez bir kitabı okurken bu kadar çok gerildiğimi fark ettim. Anlatım tarzının mükemmeliğine diyecek bir şey yok ki Josh Malerman'ın ilk okuduğum kitabı da değildi, tarzını beğeniyordum.
Önce filmini izleyip, çok beğendikten sonra kitabını da okumaya karar vermiştim. Ve iyi ki böyle yaptım diyorum.
Filmin, kitaba göre ilginç ayrıntıları daha fazla ve farklı yönlerde ilerliyor ama bence bunlardan bazıları gereksiz... Kitabın, olayları çok daha derin ve ciddi bir şekilde aktardığını düşünüyorum. Filmi mükemmel yapan en önemli unsurun da başroldeki Sandra Bullock olduğunu belirtmek lazım.
Kısacası bu, okuduğum en kaliteli kitaplardan biriydi. Malorie isminde bir devam kitabı olduğunu öğrendim. Devam kitabını ve yazarın diğer kitaplarını da mutlaka okumayı planlıyorum.
Hâlen okumadıysanız, cidden çok şey kaçırıyorsunuz demektir.