Talebe kitabına başladığımda elimdeki kitabın bir otobiyografi olduğunu biliyordum fakat gerçek bir hikaye olduğuna bir türlü ikna olamıyordum. 'Yazar hangi yüzyılda yaşamış acaba?' sorusu beynimi kemirip durdu. Bu bağnazlık hangi yüzyıla ait olabilir ki? Yüzyıl önce mi iki yüzyıl önce mi? Acaba bütün bunlar yaşanırken tarih hangi yılı gösteriyordu. Yazar hakkında bir bilgiye ulaşmak isteğiyle kitabı karıştırıp son sayfayı açtım. Yazarın doğum tarihiyle kitabı okuduğum tarih arasında 40 yıl bile yoktu henüz çok genç bir yazarın öyküsüydü. Bu bilginin şaşkınlığı ile kitap daha da ilgimi çekmeye başladı. Mormonizme inanan yedi çocuklu bir ailenin en küçüğüydü Tara.. Bipolar bozukluğu olan bir baba, babanın her dediğine kayıtsız şartsız inanıp kabul eden bir anne, beşi de farklı ve ilginç karakterlere sahip ağabeyler, sesini çıkaramayan gidişatı kabullenmiş bir abla.. ama tüm bunlara rağmen kendini gerçekleştirmiş bir KADIN.
Mormanizm inancını kitap üzerinden incelediğimizde her şeyin Tanrıdan kaynaklı geldiğine inanırlar. Devletin komplo kurduğuna, onlara düşman olduğuna inanırlar. Nüfus cüzdanı çıkarmaz, okula gitmez, bir kaza geçirdiklerinde ya da hasta olduklarında doktora gitmez, hatta ehliyet kemeri dahi takmazlar. Tüm bu zihniyetin içerisinden sıyrılmış bir başarı öyküsü Tara'nın öyküsü..
Sanırım öğrencilerime her zaman tavsiye edeceğim, hatta zorlu bir aileden gelip geleceğe umutla bakmayan öğrencilerime umut ışığı olan bir kitap olacak..