Kendisi anın içindeyken vardı ama mana sanki sonradan geliyordu, oluş sonradan geliyordu. Takınılan tavra, edilen feragate, küçük düşmeye, yalan söylemeye, başını eğmeye, üzülmeye… göre ne ettiği ne dediği ne yaptığı yalnız kalıp da teraziyi kurunca ortaya çıkıyordu.
Sayfa 293