Aramızda birisi ağlıyordu sanki. Ne sen, ne de ben; biri vardı ağlıyan aramızda. Garip bir insanlık sesiydi bu. Insanlık! Bizim olan ve bizim olmayan. Bizler ki birer sürpriz değiliz dünyada. En büyük mutluluğumuz, kendimizi anladığımız yerde yeniden anlamamak. İşte.. Baş ve işaret parmaklarımı yanaklarına geçiriyorum. Gözlerin eski çağ resimlerine benziyor. Ve....
Sayfa 123Kitabı okudu
Ya ben? Sanki ben güller üzerinde mi yatıyorum?
Sayfa 124 - Koridor Yayıncılık
Reklam
Ahmet Kaya: — Hani benim gençliğim anne?! Benim sevincim nerde?
Zülfikar: — Ne görmedim ki? dedi. Ne ben ne de akranlarım biz genç olmadık hiç. Sanki yaşlı doğduk. Gözümü dünyaya açtım açalı, vuranlar vurulanlar arasında yaşadım bugüne kadar. Ölümün rezili çıktı, ucuzladı bizim günümüzde...
Sayfa 26 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
Garip bir gülümseyişle: “Hem yaman bir işe girişmek istiyorum, hem de manasız şeylerden korkuyorum” diye düşündü. “Hım.., Evet… Her şey insanın elindedir, insan salt korkaklık yüzünden ne fırsatlar kaçırıyor… Bu ar­tık bilinen bir gerçek. Merak edilecek bir şey. Acaba insanlar en çok neden korkarlar?… Her­halde her şeyden çok yeni bir adım atmaktan, kendi söyleyecekleri yeni bir sözden korksalar gerek… Ama ben de epey gevezelik ediyorum. Gevezelik ettiğim için de hiçbir şey yapmıyorum. Galiba işin doğrusu şöyle olsa gerek: bir şey yapmadığım için gevezelik ediyorum. Ben gevezeliği bu son ay içinde, günlerce bir köşede yatarak ve saçma sapan şeyler düşünerek öğ­rendim. Peki, şimdi niçin gidiyorum? Sanki böyle bir şey yapmak elimden gelir mi? Acaba bu davranışım ciddî mi? Hiç de ciddî değil. De­mek bir hayalle avunuyorum. Oyuncak!.. Evet, galiba da oyuncak!”
Sayfa 1888Kitabı okudu
'Gözleri kendi içine, kendi yüreğine çevrilmiş sanki'
Onun yerinde ben olsaydım, yer yarılsa da içine geçsem, derdim yüzde yüz. Ama, onun, cezasından çok daha başka bir şey düşünüyor gibi bir duruşu var; burada olmayan, gözle görülmeyen bir şey. Hani, gözü açık düş görmek derler ya... Şimdi o da böyle gözü açık düş mü görüyor yoksa? Gözlerini yere dikmiş ama, baktığı yeri görmediğine kalıbımı basarım. Gözleri kendi içine, kendi yüreğine çevrilmiş sanki... Şimdiki durumunu değil de geçmişten anımsadıklarını düşünüyor gibi.
Karadeniz dingindi. Hiç ses yoktu etrafta. İçimde kopan fırtınalara inat, yosun kokusuna bulanmış bir huzur vardı sanki havada. O sırada tokuşan yalnızca bardaklarımız gibi görünse de, kafamdaki düşünceler de birbiriyle tokuşuyordu. Ama işitilen yalnızca kendine mahsus sesiyle birbirine çarpan iki çay bardağının sesiydi. Zira ben susmuştum, lâl olmuştu dilim.
Reklam
Kendime arada bir nefes almayı hatırlatmalıyım. Sanki ben söylemesem kalbim de çarpması gerektiğini unutacak! Sert bir yayı tersine sarmak gibi bir şey bu…
Sayfa 453Kitabı okudu
Uzun zamandır bende, diri diri dağılmakta, parçalanmakta olduğum duygusu belirmişti. Yalnız cismim değil, ruhum da, aralarında bir uyuşma olmaksızın, kalbimde sürekli zıt gidiyorlardı. Garip bir dağınık bölünmeden geçiyordum sürekli. Bazen bir şey düşünüyor, ve kendim de inanmıyordum. Bazen içimde kendime karşı bir acıma duygusu beliriyor, ama aklım ayıplıyordu beni. Birisiyle konuşsam, bir şey yapsam, türlü konularda söze karışsam gönlüm başka yerde oluyordu, aklım başka yerde, ve ayıplıyordum kendimi. Dağılan çözülen bir kitleydim ben. Sanki hep böyleydim, böyle de kalacağım: acayip, biçimsiz bir karışım...
Sayfa 49 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"Bir vedanın burukluğu var üzerimde. Sanki yolun sonuna gelmiş gibi soğuk ve izbe bir yerdeyim. Gözlerim seni arıyor ama ne sen bana kal diyebiliyorsun ne de ben sana dönebiliyorum. İçime çöreklenen, böyle garip bir his işte."
Sen Bayan Nihayet..
Biliyorum sana giden yollar kapalı Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni Ne kadar yakından ve arada uçurum; İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi Uyandım uyandım, hep seni düşündüm Yalnız seni, yalnız senin gözlerini
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.