573 syf.
·
Puan vermedi
Okumayı düşünenler, okumasın!? Ve bitti! Konuyu da kapatıp gitti, Ferdinand Bardamu... Yazarın ünlü sözü ile başlayalım "değer taşıyan tek hikaye bedelini ödediğinizdir." İşte bu nokta da çevirmenimiz Yiğit Bener oldukça ciddi bir çalışma yaparak çevirmenliğinin bedelini ödemiş bir anlamda. İki yıllık ummalı bir çalışma sonucu,
Gecenin Sonuna Yolculuk
Gecenin Sonuna YolculukLouis Ferdinand Celine · Yapı Kredi Yayınları · 20224,143 okunma
Bir Kalbin Çöküşü
"Bu rüya hissi o kadar güçlü, kafa karışıklığı o kadar derindi ki yaşlı adam şafak sökerken istemsizce kalbini yokladı, yerinde olup olmadığını anlamak istiyordu. Tanrı'ya şükür, parmaklarının altında bir şey hâlâ ritmik bir şekilde atıyordu, ama sanki boşlukta atan hissiz bir kalp gibiydi. Tuhaftı, sanki bedeni kendinden uzaklaşmış gibiydi. Acı çekmiyordu, hiçbir anı işkence çekmiş olan sinirlerini çekiştirmiyordu. Her şey sessiz ve mıhlanmış gibiydi..."
Kızıl pandaKitabı okudu
Reklam
Ne sebeple yapılıyor olursa olsun bir problemi genelleme yoluyla savuşturmak, kaçak dövüşmekten başka bir şey değildir. Medeni bir şekilde sorunu konuşup çözüm yolu aramak varken, sanki amaç konuyu kısa yoldan kapatmakmış gibi çocukça ve mantıksız bir genelleme cümlesiyle kapıyı arkasından kapatmaya çalışmak, korkak insanın tavrıdır.
Sanki kendisine işkence edene teşekkür eder gibi bir şey oluyordu
. Ormanın derinliklerinde tekrar tekrar yankılanan çağrı vardı. Bu çağrı üzerine içini büyük bir heyecan ve tuhaf arzular doldurdu. Ona tatlı bir arzu hissi verdi ve onları neyin uyandırdığını bilmeden ona işkence eden vahşi iştahların farkındaydı. Bazen çağrıyı aramak için ormanın derinliklerine gider, sanki somut bir şeymiş gibi onu arar, o anın ruh haline göre yumuşak ya da meydan okurcasına havlardı. ...
Kendimi daha doğru dürüst tanımamışken ölüp gidivermekten korkuyorum yalnızca. Çünkü hayatımdaki tecrübeler, benimle diğerleri arasında korkunç bir uçurum olduğunu gösterdi bana. Anladım ki mümkün olduğunca susmalı, mümkün olduğunca fikirlerimi kendime saklamalıyım. Ve şimdi yazmaya karar verdiysem, amacım gölgeme kendimi tanıtmaktır; gölgem duvarda eğilmiş, sanki ne yazarsam olanca iştahıyla yiyip yutacak... ... Çünkü diğer insanlarla bütün ilişkilerimi kestiğimden beri kendimi daha iyi tanımak istiyorum. Ne saçma bir fikir! Olsun, bana her tür gerçekten daha çok işkence çektiriyor. Acaba bana benzeyen ve görünüşte benim gibi ihtiyaçları ve arzuları olan bu insanlar beni aldatmak için mi var? Sadece benimle dalga geçmek ve beni kandırmak için yaratılan bir avuç gölgeden başka bir şey değiller mi? Acaba hissettiğim, gördüğüm, tattığım onca şey baştan sona bir kuruntu değil mi? Gerçek, bundan çok mu farklı? Ben sadece ışığın önünde duvara yansıyan gölgem için yazıyorum. Kendimi ona tanıtmam gerek.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.