"Bugün üç kez dayak yedim, Godóia."
"Hak etmemiş miydin üçünü de?"
"Onu demek istemedim. Kimse beni sevmediği için, dövmek istediklerinde herhangi bir şeyi bahane ediyorlar. (...) Sanırım en iyisi, Rio-Sáo Paulo yolunda kendimi bir arabanın altına atmam."
Ve gözlerimden sel gibi yaş akmaya başladı.
"Saçma sapan şeyler söyleme, Zezé. Seni çok seviyorum."
"Hayır, sevmiyorsun. Sevseydin bugün beni dövmelerine engel olurdun."
"Xururuca!"
"Ne var?"
"Ağlamak kötü bir şey mi?"
"Ağlamak hiçbir zaman kötü değildir, budala. Neden sordun?"
"Bilmiyorum. Bir türlü alışamadım. Sanki yüreğim boş bir kafes..."