Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bundan böyle, üzülmene yol açan her güçlük karşısında, şu ilkeyi uygulamayı unutma: Bu bir şanssızlık değildir, ama ona yüreklice katlanmak şanslılıktır.
Bu dünyada doğmuş olmak ister şans ister şanssızlık olsun, yaşamını burada geçirmenin en iyi yolu, benim şu anda yaptığım gibi ilerleyip giden neşeli ve gürültücü bir kalabalığa kendini bırakmaktır.
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
Kız olmak daha doğuştan bir şanssızlık mı? Sen erkek olduğun için doğuştan şanslı sayılırsın.
Sayfa 80
Aile açısından kimilerinin şanslı, kimilerinin şanssız olduğu söylemini kabul etmiyoruz. Bir insanın hayatı şansa bırakılamaz. Bir insanın hayatı ona bakım verenlerin insafına bırakılamaz. “Şanssız” diye nitelendirdiğimiz çocuklar şanssız değiller, istismarına ses çıkarmadığımız çocuklar onlar. O istismar, bizim. “Şanssızlık” diye nitelediğimiz her istismarın failiyiz.
331 syf.
·
Puan vermedi
·
30 günde okudu
Merhaba, Bir adamın arabasına bindiğinde kör olmasıyla başlar her şey. Temasta bulunan herkese yavaş yavaş bulaşır bu körlük. Onların normal körlerden tek farkı beyaz bir perde inmesidir gözlerine. Başta önlenebilecek bir durum olarak görülüp karantinaya alınırlar ve burada yaşanılan zor durumlar anlatılır. Kısa bir süre sonra herkes kör olmuştur, hükümet denen olguda nasibini almıştır beyaz perdeden. Kör olmayan bir kişi kalmıştır yalnızca göz doktorunun karısı. Onun için şans mıdır şanssızlık mıdır tartışılır. Bundan sonra da zorlu günler başlar onun için bu süreçte yaşanılanlar anlatılır. Kitabın konusu, akışı çok güzel. Merak duygusu uyandırıyor fazlasıyla. Sonunun çok durağan bitmesi dışında farklı bir bakış açısı kattığı için okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. İyi okumalar
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,7bin okunma
Kız olmak, daha doğuştan bir şanssızlık mı? Sen erkek olduğun için, doğuştan şanslı sayılırsın.
Reklam
“O gündenberi hep düşünüp duruyorum: Kız olmak, daha doğuştan bir şanssızlık mı?”
O gündenberi hep düşünüp duruyorum: Kız olmak, daha doğuştan bir şanssızlık mı?
Sayfa 80 - ZeynepKitabı okudu
312 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Olive, ikiz kardeşlerden şanssız olanıydı. Şanssızlıkların, kötü talihlerin hepsi onu bulurdu. Kız kardeşinin düğün günü ise, bu durum değişti. Tüm herkes düğünde gıda zehirlenmesi yaşarken bir Olive bir de nefret ettiği kişi Ethan’ ı, şanssızlık es geçti. İyi talih, Olive’ in üzerinde dolaşırken, onu hangi yol da Ethan ile aynı paydada buluşturacaktı. Gerçekten bayıldımmm. Hikaye, hikayenin akışı, karakterlerin gelişme süreci, onları tanıma süreci ilmek ilmek işlenmişti. Dili yalın olduğu kadar eğlenceliydi. Okuduğum hikayelerde karakterlerin tatlı itişmelerine bayılırım. Ve bu mizahla birleşince tadından yiyemem. Bu kitap da tam olarak bu vardı. Espiri anlayışımın tuttuğu bir yazar oldu Christina Lauren. Çünkü bazen yazarlar göbeğini çatlatsa böyle enerjik, romantik hikayelerde güldüremiyor. Karakterlerden Dane hariç hepsini tuttum. Ama o da pisliğin önde gideniydi zaten. Onun haricinde tüm karakterler sevmelikti. Tam bir yaz kitabı. Fakat kurgu basit değil. O yüzden çıtır çerezlik diyemem. Reading slump da, şenzlong da güneşlenirken, kötü bir haldeyken mutlaka şans verin ilaç gibi gelecektir. Addio..
Sahte Balayı
Sahte BalayıChristina Lauren · Yabancı Yayınevi · 20202,008 okunma
Şanssızlık Mı!
"Eh ne kadar şansızım, değil mi? Bütün tütünüm gitti!" "Ben sizden daha çok şey yitiriyorum,"
Sayfa 84 - müjdeKitabı okudu
Reklam
Şanssızlık, insanı alıngan; sürekli acı ise adaletsiz kılar.
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Şanssızlık
Okey taşı gibi oynuyor benimle hayat, Tek taşa kalsam taş yetişmez. Penaltılara kalsa maç, Yerime yedek oyuncu alınır. Kendimi şanslı hissettiğim tek konu, Bir gün benim de süremin biteceği...
331 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Uzun zamandır okunmayı bekleyen kitabı nihayet okudum. Herkesin paylaştığı, her yerde karşıma çıkan bir kitaptı. Özellikle şu salgın döneminde benzer yaşantıların bir olduğunu anlattığını öğrendim ve çok merak ettim. Merak ederek okuduğum kadar da varmış. Kitabımız kırmızı ışıkta arabasında bekleyen bir adamın aniden kör olması ile başlıyor. Bildiğimiz körlükten farkı bunun bir beyaz körlük olması ve en önemlisi bulaşıcı olması. Evet körlük bulaşıcı olabilir mi? Oluyormuş işte. Bu bulaşıcı hastalığa yakalanmayan özel bir karakterimiz de var üstelik. Git gide şaşırtıcı bir hal alıyor. Herkesin kör olduğu bir dünyada gözlerinizin görmesi şans mı yoksa şanssızlık mı onu bilemiyorum. Karakterimiz de bu durumdan pek memnun değil gibiydi. :) Evet asıl amaca gelelim. Buradaki insanların tek bir amacı var hayatta kalabilmek. Bunun için de yaşam mücadelesi veriyolar tabii ki. Kitabı okurken, bir felaketin karşısında kalan insanların nasıl ilkelleştiğini, hayatta kalabilmek ve açlığa direnebilmek adına vahşileştiğini ve insanı insan yapan bütün etik değerlerin nasıl kaybolacağını göreceksiniz. Yaşananlar üzücü ve bir o kadar da mide bulandırıcı. Kitabı okurken zorlayan bir diğer yanı da nokta ve virgülden başka noktalama işareti kullanılmamış olması. Uzun cümleler de haliyle biraz yoruyor. Okudukça gözlerinizin gördüğüne binlerce kez daha şükrediyorsunuz. Filmini de izlemiştim ancak o kadar tatmin etmedi yarısında sıkıldım. Ama belki siz seversiniz :) Önce kitap, sonra film. Sizde okuduysanız yorumlarda buluşalım. Kitapla kalın
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,7bin okunma
Annemin evden gitmesiyle ayağımı yürüyemeyecek kadar incittim. Kimse bu hayattaki şansımı sorgulamasın🥺
1.500 öğeden 3.331 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.